Translation of "Edilmiş" in English

0.010 sec.

Examples of using "Edilmiş" in a sentence and their english translations:

O terk edilmiş.

It's deserted.

Odalar terk edilmiş.

The rooms are deserted.

Tom hipnotize edilmiş.

Tom is mesmerized.

İhanet edilmiş hissediyorum.

I feel betrayed.

Tehdit edilmiş hissettim.

I felt threatened.

Rahatsız edilmiş görünüyorsun.

You seem troubled.

İhmal edilmiş hissettim.

I felt neglected.

Fadıl kendini ihmal edilmiş ve terk edilmiş hissetti.

Fadil felt neglected and abandoned.

Teori kabul edilmiş değil.

The theory is not accepted.

Alışveriş merkezi terk edilmiş.

The mall is deserted.

Ev iyi izole edilmiş.

The house is well insulated.

Sonunda takdir edilmiş hissediyorum.

I finally feel appreciated.

Tom rahatsız edilmiş görünüyor.

Tom seems disturbed.

Tom rahatsız edilmiş görünüyordu.

Tom seemed troubled.

Tom gerçekten motive edilmiş.

Tom is really motivated.

Mekan tamamen terk edilmiş.

The place is completely deserted.

Rapor edilmiş hasar yoktu.

There was no reported damage.

Yer neredeyse terk edilmiş.

The place is almost deserted.

Bu ev terk edilmiş.

This house is abandoned.

Tom ihanet edilmiş hissetti.

Tom felt betrayed.

Tom harap edilmiş görünüyor.

Tom looks devastated.

Tom hakaret edilmiş görünüyor.

- Tom looks insulted.
- Tom looks offended.

Tom'a işkence edilmiş olmalı.

- Tom must've been tortured.
- Tom must have been tortured.

Tom ihbar edilmiş olmalı.

- Tom must've been tipped off.
- Tom must have been tipped off.

Çok ihlal edilmiş hissettim.

I felt so violated.

Tom ihmal edilmiş hissetti.

Tom felt neglected.

İşler iyi organize edilmiş.

Things are well organized.

Ben idare edilmiş hissettim.

I felt manipulated.

Ben tehdit edilmiş hissetmedim.

I didn't feel threatened.

Sami takdir edilmiş hissetmiyor.

Sami doesn't feel appreciated.

Layla terk edilmiş hissetti.

Layla felt abandoned.

Terk edilmiş gibi duruyor.

Looks like it's abandoned.

Hayli stilize insanlar tasvir edilmiş,

Highly stylized humans are depicted

Sıklıkla güdülerin kombinasyonları tasvir edilmiş.

Very often we have combinations of motives depicted.

Eski terk edilmiş kasabalara gireceğiz.

with plenty of hiding places.

Terk edilmiş bir yer bulduk.

We got an abandoned store.

Ayrıntıya büyük miktarda dikkat edilmiş

Great attention to detail

Giriş, japon resimleriyle dekore edilmiş.

The hall was decorated with Japanese paintings.

Kilise, Gothic tarzında inşâ edilmiş.

The church is built in Gothic style.

Tehdit edilmiş hissetmek zorunda değilsin.

You don't have to feel threatened.

Deniz köpek balıklarıyla istila edilmiş.

The sea is infested with sharks.

Tom'un arabası dışarıda park edilmiş.

Tom's car is parked outside.

Tom motive edilmiş, değil mi?

Tom is motivated, isn't he?

Tom haklı olduğuna ikna edilmiş.

- Tom is convinced he's right.
- Tom is persuaded he's right.

Tom'un kamyonu oraya park edilmiş.

Tom's truck is parked over there.

O, terk edilmiş binaları seviyor.

He likes abandoned buildings.

Kimse çok ikna edilmiş görünmüyor.

Nobody looks very convinced.

Tom hâlâ ikna edilmiş değil.

Tom is still not convinced.

Tom Mary tarafından tehdit edilmiş.

Tom is intimidated by Mary.

Görünüşe göre yer terk edilmiş.

The place is apparently deserted.

Tom oldukça tehdit edilmiş hissetti.

Tom felt quite threatened.

Dan terk edilmiş arabayı inceledi.

Dan examined the abandoned car.

Şu an tehdit edilmiş hissediyorum.

I feel threatened right now.

Küçük kız terk edilmiş hissetti.

The little girl felt abandoned.

- Kaldırımlar bomboş.
- Kaldırımlar terk edilmiş.

The sidewalks are deserted.

Tom ihanet edilmiş gibi hissetti.

Tom felt like he'd been betrayed.

Mary hakaret edilmiş gibi davrandı.

Mary pretended to be insulted.

Tom hakaret edilmiş gibi davrandı.

Tom pretended to be insulted.

Tom bunu yapmaya motive edilmiş.

Tom is motivated to do that.

Dünya terk edilmiş gemilerle dolu.

The world is full of abandoned ships.

Yani, dengesiz ve terk edilmiş madenlere,

That means navigating unstable abandoned mines,

Bennigsen, Lannes'ın görünüşte izole edilmiş birliklerini

When Bennigsen located Lannes’  apparently-isolated corps  

İşgal edilmiş arazilerde güçlenmekten daha çok

would be just another onrushing horde, more interested in raiding and tributes,

Kurban dövülmüş ve ölüme terk edilmiş.

The victim had been beaten up and left for dead.

Terk edilmiş sahilde yalnız yürümekten hoşlanıyordum.

I liked walking alone on the deserted beach.

Şüpheli, terk edilmiş bir fabrikada saklanıyordu.

The suspect was holed up in an abandoned factory.

Mahallede birçok terk edilmiş ev var.

There are a lot of abandoned houses in the neighborhood.

Bu binanın terk edilmiş olduğunu düşündüm.

- I thought this building was abandoned.
- I thought that this building was abandoned.

Bu alandaki adaların çoğu iskan edilmiş.

Most of the islands in this area are inhabited.

Tom zaten oldukça israf edilmiş görünüyor.

Tom seems pretty wasted already.

Tom çok motive edilmiş gibi görünüyor.

Tom seems to be very motivated.

Tom yalnız ve terk edilmiş hissetti.

Tom felt lonely and abandoned.

O, terk edilmiş bir binada saklandı.

He hid in an abandoned building.

Tom'un biraz tehdit edilmiş hissettiğini düşünüyorum.

- I think Tom felt a bit threatened.
- I think that Tom felt a bit threatened.

Tom'un arabası yolun ortasında park edilmiş.

Tom's car is parked in the middle of the road.

Ben terk edilmiş bir köpek aldım.

I picked up an abandoned dog.

Bu çiftlik terk edilmiş gibi görünüyor.

This farm seems to have been abandoned.

Araba o binanın karşısına park edilmiş.

The car's parked opposite that building.

Tom kendini ihmal edilmiş hissetmeye başlıyordu.

Tom was beginning to feel ignored.

Tom terk edilmiş kulübeye zorla girdi.

Tom broke into the deserted shack.

Terk edilmiş şehir, orman tarafından yutuldu.

The abandoned city was swallowed by the jungle.

Bu ev 1870 yılında inşa edilmiş.

This house was built in 1870.

Bu çeşme 18. yüzyılda inşa edilmiş.

This fountain was built in the 18th century.

Tom ithal edilmiş bir arabayı kullanıyor.

Tom drives an imported car.

Bisikletimi okulun arkasında park edilmiş buldum.

I found my bicycle parked behind the school.

Tom terk edilmiş bir binada saklandı.

Tom hid in an abandoned building.

Tom kendini ihmal edilmiş hissettiğini söyledi.

- Tom said he felt neglected.
- Tom said that he felt neglected.

Mary kendini az takdir edilmiş hissediyor.

Mary feels underappreciated.

Sami'nin arabası çölde terk edilmiş bulundu.

Sami's car was found abandoned in the desert.

Tom'un dairesi hamamböcekleri tarafından istila edilmiş.

Tom's apartment is infested with cockroaches.

Sami ormanda terk edilmiş olarak bulundu.

Sami was found abandoned in the woods.

İzole edilmiş kişinin odasına maskesiz girmeyin.

Don't enter the room of anyone in isolation without wearing a mask.

Terk edilmiş bebeğe Tom adını verdiler.

They named the foundling Tom.

- Terk edilmiş köpekler genellikle köpek barınaklarını boylarlar.
- Terk edilmiş köpekler genellikle köpek barınaklarına düşerler.

Abandoned dogs usually end up in dog pounds.

Motive edilmiş davranışlar iki genel kategoriye ayrılır:

Motivated behaviors fall into two general classes:

Tanrı tarafından terk edilmiş hissedebileceğim bir zamanda

In a time in which I should have felt abandoned by God,