Translation of "Kazandı" in English

0.018 sec.

Examples of using "Kazandı" in a sentence and their english translations:

Kızlar kazandı.

The girls won.

Onlar kazandı.

They won.

Kim kazandı?

Who won?

Tom kazandı.

Tom won.

Takımımız kazandı.

Our team won.

Popülistler kazandı.

The populists won.

Herkes kazandı!

Everybody wins!

Seçimi kazandı.

She won the election.

Yarışı kazandı.

She won the race.

- Tom piyangoyu kazandı.
- Tom lotaryayı kazandı.

Tom won the lottery.

- Sami piyangoyu kazandı.
- Sami lotaryayı kazandı.

Sami won the lottery.

- Milli Piyango´da kazandı.
- O lotoyu kazandı.

He won the lottery.

- Benim takım maçı kazandı.
- Takımım maçı kazandı.

My team won the match.

Yapı mimarisi kazandı.

Architecture won.

Hangi taraf kazandı?

Which side won?

Kentte popülerlik kazandı.

- She acquired credit with in the town.
- She won popularity in the town.

Dövüşü nakavtla kazandı.

He won the fight by a knockout.

Onun sevgisini kazandı.

- He won her love.
- He earned her love.

Tom bahsi kazandı.

Tom won the bet.

Güzellik yarışmasını kazandı.

She won the beauty contest.

Lincoln seçimleri kazandı.

Lincoln won the elections.

Tom triatlonu kazandı.

Tom won the triathlon.

Tom yarışmayı kazandı.

Tom won the competition.

Tom şampiyonluğu kazandı.

Tom won the championship.

O piyango kazandı.

She won the lottery.

Onlar piyango kazandı.

They won the lottery.

Amerikan vatandaşlığını kazandı.

He acquired American citizenship.

Çok müsabaka kazandı.

He won many competitions.

Helen, ödülü kazandı.

Helen has won the prize.

Yarışı yine kazandı.

He won the race again.

Birçok yarışma kazandı.

She won many competitions.

Tom seçimi kazandı.

Tom won the election.

Kavgayı Tom kazandı.

Tom won the fight.

O para kazandı.

She earned money.

Tom oyunu kazandı.

Tom won the game.

Tom kolayca kazandı.

Tom easily won.

Tom tartışmayı kazandı.

Tom won the argument.

Tom maçı kazandı.

Tom won the match.

Elbette, Tom kazandı.

Of course, Tom won.

Tom bunu kazandı.

Tom won this one.

Tom kazandı mı?

Did Tom win?

Tom büyük kazandı.

- Tom got big.
- Tom got bigger.
- Tom has grown up.

Tom birazcık kazandı.

Tom got bit.

Tom zaten kazandı.

Tom has already won.

Tom onu kazandı.

Tom has earned it.

Kim ödülü kazandı?

Who won the prize?

Oyunu kim kazandı?

Who won the game?

Tom tekrar kazandı.

Tom won again.

O onu kazandı.

He earned it.

Mary onu kazandı.

Mary earned it.

Onlar onu kazandı.

They earned it.

Portekiz Euro kazandı.

Portugal won the Euro.

Yine Almanlar kazandı.

The Germans have won again.

Yarışmayı kim kazandı?

Who won the contest?

Tom yarışı kazandı.

Tom won the race.

Lincoln seçimi kazandı.

Lincoln won the election.

O, yarışmayı kazandı.

She won the contest.

Yarışmayı o kazandı.

She won the competition.

Tom ödülü kazandı.

Tom has won the prize.

Seçimi kim kazandı?

Who won the election?

Tom para kazandı.

- Tom did make money.
- Tom earned money.

İyi çocuklar kazandı.

The good guys won.

Yazıturayı Tom kazandı.

Tom won the toss.

Tom yine kazandı.

Tom has won again.

Tom Vuelta'yı kazandı.

Tom won the Vuelta.

O, seçimi kazandı.

He won the election.

Leyla ödüller kazandı.

Layla won awards.

Tom nasıl kazandı?

How did Tom win?

Tom gerçekten kazandı.

Tom really did win.

Tom kesinlikle kazandı.

Tom definitely won.

Tom görünüşte kazandı.

Tom apparently won.

Tom muhtemelen kazandı.

Tom probably won.

Tom neredeyse kazandı.

Tom almost won.

Hangi takım kazandı?

Which team won?

Bugün kim kazandı?

Who won today?

Yarışı kim kazandı.

Who won the competition?

Maçı kim kazandı?

Who won the match?

Tom burs kazandı.

Tom won a scholarship.

Yarışmada ödül kazandı.

She won a prize in the competition.

Şampiyonayı İtalya kazandı.

Italy won the championship.

- O, yarışmada altın kazandı.
- O, yarışmada altın madalya kazandı.

He won gold in the competition.

- Seçimi o yıl Tom kazandı.
- Tom o yıl seçimi kazandı.
- Tom seçimi o yıl kazandı.

Tom won the election that year.

Bunu satarak milyonlar kazandı

and they sell it, they make millions,

Bu sayede, o kazandı

Thanks to that, he won,

Cesareti ile zaman kazandı.

Bravery has bought her time.

Çok fazla para kazandı

He made a lot of money