Translation of "Endişelisin" in English

Sen endişelisin.

You're worried.

Ne hakkında endişelisin?

What are you concerned about?

Endişelisin, değil mi?

You're concerned, aren't you?

Sanırım Tom hakkında endişelisin.

I suppose you're worried about Tom.

Neden bu kadar endişelisin?

Why are you so anxious?

Gerçekten ne hakkında endişelisin?

What are you really worried about?

Neyse, ne hakkında endişelisin?

What are you worried about, anyway?

Tom hakkında endişelisin, değil mi?

You're worried about Tom, aren't you?

Onun hakkında neden hâlâ endişelisin?

Why are you still worried about that?

Ne hakkında bu kadar endişelisin?

- What are you so worried about?
- Why are you so worried?

- Endişeli olmana şaşmamalı.
- Tabii ki endişelisin.

No wonder you're worried.

Neden Tom hakkında bu kadar endişelisin?

Why are you so worried about Tom?

Ne olabileceği hakkında neden bu kadar endişelisin?

Why are you so worried about what might happen?

Diğer insanların ne düşündüğü hakkında her zaman çok endişelisin.

You're always so worried about what other people think.