Translation of "Direksiyon" in English

0.005 sec.

Examples of using "Direksiyon" in a sentence and their english translations:

direksiyon sınavına girdim.

I went for my practical exam.

Direksiyon başındaki kişiyle konuşmayacaksın.

You are not to speak to the man at the wheel.

Yarın direksiyon sınavım var.

I will have a driving test tomorrow.

- Ben süreyim.
- Direksiyon bende.

Let me take the wheel.

Direksiyon başında kim bulunuyor?

Who's at the wheel?

Amerikan araçlarda direksiyon sol taraftadır.

- Steering wheels of American cars are on the left side.
- The steering wheels on American cars are on the left side.

Sence direksiyon sınavını niye geçemedi?

Why do you think he wasn't able to pass his driving test?

Direksiyon sınavını ilk seferde geçti.

He passed his driving test on his first attempt.

- Direksiyon başında uyuyakalıp kaza yaptı.
- Direksiyon başında uykuya daldı ve kaza yaptı.

He fell asleep at the wheel and had an accident.

- Tom çok iyi bir direksiyon öğretmeni.
- Tom çok iyi bir direksiyon eğitmeni.

Tom is a very good driving instructor.

Bir arabanın bir direksiyon simidi vardır.

A car has one steering wheel.

Aptal olmayın, direksiyon olmadan araba süremezsin!

Don't be silly! You can't drive without a wheel!

Amerikan arabalarının direksiyon simitleri sol taraftadır.

Steering wheels of American cars are on the left side.

Tom direksiyon başında uyuyakalıp kazaya neden oldu.

- Tom fell asleep while driving and caused an accident.
- Tom fell asleep at the wheel and caused an accident.

Birçok eski araba direksiyon yerine yeke kullanırdı.

Many early cars used a tiller instead of a steering wheel.

Direksiyon başında uykuya daldı ve kaza yaptı.

He fell asleep at the wheel and had an accident.

İngiliz ve Japon arabalarında direksiyon sağ taraftadır.

British and Japanese cars have steering wheels on the right side.

- Kaç yıldır direksiyon başındasın?
- Kaç senedir araç kullanıyorsun?

How many years have you been driving?

Sürücülerden biri direksiyon başında uykuya daldı, kazaya sebep oldu.

One of the drivers fell asleep at the wheel, causing the accident.

Leyla, Sami'nin arabasının direksiyon simidinden damlayan kanı fark etti.

Layla noticed blood dripping from the steering wheel of Sami's car.

Tom direksiyon başında uyuya kaldı ve bir sokak lambasına çarptı.

Tom fell asleep at the wheel and hit a street lamp.