Translation of "Dayım" in English

0.006 sec.

Examples of using "Dayım" in a sentence and their english translations:

- Amcam kırklarında.
- Dayım kırklarında.

My uncle is in his forties.

Dayım ve teyzem Fransa'da yaşıyor.

- My uncle and aunt live in France.
- My aunt and uncle live in France.

Dayım bana bu kol saatini verdi.

My uncle gave me this watch.

- O benim amcam.
- O benim dayım.

- He is my uncle.
- He's my uncle.

- Üç amcam var.
- Üç dayım var.

I have three uncles.

- Amcam sağır.
- Dayım sağır.
- Eniştem sağır.

My uncle is deaf.

- Amcam bana bir hediye verdi.
- Dayım bana bir hediye verdi.
- Dayım ona bir hediye verdi.

- My uncle gave me a present.
- My uncle gave me a gift.

Osaka'da yaşayan amcam/dayım dün bizi ziyaret etti.

My uncle, who lives in Osaka, visited us yesterday.

- Amcam, Vietnam Savaşı gazisidir.
- Dayım, Vietnam Savaşı gazisidir.

My uncle is a veteran of the Vietnam War.

- Amcam okulun yakınında yaşıyor.
- Dayım okulun yakınında yaşıyor.

- My uncle lives near the school.
- My uncle lives next to the school.

- Amcam ve halam Fransa'da yaşıyor.
- Dayım ve teyzem Fransa'da yaşıyor.

My uncle and aunt live in France.

- Amcam ona bir hediye verdi.
- Dayım ona bir hediye verdi.

My uncle gave him a present.

- Boston'da yaşayan bir amcam var.
- Boston'da yaşayan bir dayım var.

I have an uncle who lives in Boston.

- Amcam öleli üç yıl oldu.
- Dayım öleli üç yıl oldu.

My uncle has been dead for three years.

- Amcam amatör bir kriket oyuncusudur.
- Dayım amatör bir kriket oyuncusudur.

My uncle is an amateur cricket player.

- Amcam iki yıl Vaşington'da yaşadı.
- Dayım iki yıl Washington DC'de yaşadı.

My uncle lived in Washington, D. C. for two years.

- Amcam trafik kazasına karıştı.
- Dayım trafik kazasına karıştı.
- Amcam trafik kazası geçirdi.

My uncle was involved in the traffic accident.

- Amcam bize yeni bir televizyon getirdi.
- Dayım bizim için yeni bir TV getirdi.

My uncle brought a new TV set for us.

- Amcam iki yıl önce kanserden vefat etti.
- Dayım iki yıl önce kanserden vefat etti.

My uncle died of cancer two years ago.

- Boston'da yaşayan amcam geçen hafta bize geldi.
- Boston'da oturan dayım geçen hafta bizi ziyarete geldi.

My uncle who lives in Boston visited us last week.

- Amcam bana her yıl doğum günü armağanı gönderir.
- Dayım bana her sene doğum günü hediyesi yolluyor.

My uncle sends me a birthday present every year.

- Amcam 1983 yılında Meksika'ya gitti ve asla geri dönmedi.
- Dayım 1983'te Meksika'ya gitti ve geri dönmedi.

My uncle went to Mexico in 1983 and never came back.

- Şurada gazete okuyan adam benim amcam.
- Şurada gazete okuyan adam benim dayım.
- Orada gazete okuyan adam benim amcam.

The man reading a paper over there is my uncle.

- Amcam bana bu kol saatini verdi.
- Dayım bana bu kol saatini verdi.
- Eniştem bana bu kol saatini verdi.

My uncle gave me this watch.

- Tom benim amcam.
- Tom amcamdır.
- Tom dayımdır.
- Tom eniştemdir.
- Tom emmimdir.
- Tom emmim olur.
- Tom eniştem olur.
- Tom dayım olur.
- Tom amcam olur.

Tom is my uncle.