Translation of "Dörtte" in English

Toplantı dörtte dağıldı.

The meeting broke up at four.

Ben dörtte gidiyorum.

I am leaving at four.

Ben dörtte uyandım.

- I woke up at four.
- I woke up at four o'clock.

Saat dörtte uyandım.

- I woke up at four.
- I woke up at four o'clock.

Beslenmesinin dörtte birini oluştururlar.

They make up a quarter of her diet.

İnsanın dörtte üçü su

Three quarters of human water

Toplantı tam dörtte başlayacak.

The meeting will start at four o'clock sharp.

İşin dörtte üçü bitirildi.

Three-quarters of the work was finished.

Yaklaşık dörtte burada olacak.

He'll be here around four o'clock.

O, dörtte geri dönecek.

He will come back at four.

Saat dörtte geri arayacağım.

I'll call back at four o'clock.

Tamam, seni dörtte alırım.

OK, I will come pick you up at four o'clock.

O, yaklaşık dörtte geldi.

He came about four o'clock.

Dünya'nın dörtte üçü sudur.

Three quarters of the surface of the Earth is water.

Saat dörtte eve gidebiliriz.

At four, we can go home.

Olay saat dörtte başlar.

The event starts at 4am.

İnsanların dörtte üçü "Hayır" dedi.

Over three-quarters of people say no.

Komite bugün saat dörtte buluşacak.

The committee meets today at four.

Dünya'nın yüzeyinin dörtte üçü sudur.

- Three-fourths of the earth's surface is water.
- Three quarters of the surface of the Earth is water.
- Three quarters of the surface of Earth is water.

Annemin beni dörtte uyandırmasını istedim.

I asked my mother to wake me up at four.

O, yaklaşık saat dörtte geldi.

He came at about four o'clock.

Ben pastanın dörtte birini yedim.

I ate a quarter of the cake.

Biz sabah saat dörtte kalktık.

We got up at four in the morning.

Saat dörtte onu karşılamam gerekiyor.

I am supposed to meet him at four.

Onların dörtte üçü kabul etti.

Three quarters of them agreed.

Dünya'nın dörtte üçü sularla kaplıdır.

Three-fourths of the earth's surface is covered with water.

Ben genellikle dörtte eve giderim.

I usually go home at four.

Ben kekin dörtte birini yedim.

- I ate a quarter of a cake.
- I ate a quarter of the cake.

O, kekin dörtte birini yedi.

- She ate a fourth of the cake.
- He ate a quarter of the cake.

Sabah saat dörtte yağmur başladı.

It started to rain at four o'clock in the morning.

Dünya yüzeyinin dörtte üçü sudur.

Three-fourths of the earth's surface is water.

Olay öğleden sonra dörtte başlar.

The event starts at 4pm.

Sabahleyin dörtte yağmur yağmaya başladı.

It started raining at four in the morning.

Tom sabahleyin saat dörtte yola çıktı.

Tom set off at four o'clock in the morning.

O, bana dörtte geleceğine söz verdi.

He promised me that he would come at four.

Tamam, saat dörtte seni almaya geleceğim.

OK, I will come pick you up at four o'clock.

Bu kulübün üyelerinin dörtte üçü kız.

Three quarters of the members of this club are girls.

Zaten kitabın dörtte birini tercüme ettim.

I've already translated a quarter of the book.

Leyla'nın telefonu sabah saat dörtte çaldı.

Layla's phone rang at four o'clock in the morning.

Benim bugün saat dörtte randevum vardı.

I had an appointment today at four o'clock.

Deniz dünya yüzeyinin yaklaşık dörtte üçünü kapsamaktadır.

The sea covers nearly three-fourths of the earth's surface.

Troposfer tüm atmosfer kütlesinin dörtte üçünü içerir.

The troposphere contains three-quarters of the mass of the entire atmosphere.

Bu şehrin halkının dörtte üçü oy kullanmıyor.

Three-fourths of the people of this town don't vote.

Sincaplar gömdükleri fıstıkların sadece dörtte birini bulurlar.

Squirrels only find a quarter of the nuts that they bury.

Beyaz insanların dörtte üçünün beyaz olmayan arkadaşları yok.

three-quarters of white people don't have any non-white friends.

Bu öğleden sonra saat dörtte onu karşılamam gerekiyor.

I am supposed to meet him at four this afternoon.

Tom genellikle sabahleyin üçte ya da dörtte ayaktadır.

Tom is usually up at three or four in the morning.

Yaz tatillerimin dörtte üçünden fazlasını seyahat ederek geçirdim.

I spent more than three-quarters of my summer vacations traveling.

San Jacinto Savaşı öğleden sonra saat dörtte başladı.

The Battle of San Jacinto began at four o'clock in the afternoon.

Maaşımın dörtte birini son üç yıldır bir kenara bıraktım.

I have put aside one fourth of my salary for the last three years.

Yaz tatillerimin dörtte üçünden daha fazlasını seyahat ederek harcadım.

I spent more than three-fourths of my summer holidays traveling.

Sen saat dörtte gelmedin. Bu yüzden onlar sen olmadan gittiler.

You didn't come at four. That's why they went without you.

Amerika Birleşik Devletleri dünya mahkum nüfusunun neredeyse dörtte birine sahip.

The United States has almost a fourth of the world's prison population.

O ne zaman gitti? Öğleden sonra dörtte miydi yoksa beşte miydi?

When did she leave? Was it at four or five PM?

Dünya'nın karbondioksit emisyonlarının dörtte biri Amerika'dandır: Onun kişi başına düşen emisyonu dünyada en büyüktür.

- 1/4 of the world's carbon dioxide emissions are from America: its per-capita emissions are also the greatest in the world.
- One fourth of the world's carbon dioxide emissions are from the United States. Its per-capita emissions are also the highest in the world.

Ve, bu arada, bu sayı zaten varsa anormal derecede düşük, tüm insanların dörtte birinden fazlası

And, by the way, if this number is already abnormally low, over a quarter of all people

2016 tarihli bir Savunma Bakanlığı raporunda, genç Amerikalıların yaklaşık dörtte üçünün Amerika’nın ordusunda hizmet etmeye uygun olmadığı tespit edildi.

A 2016 Department of Defense report found that nearly three-quarters of young Americans are unfit to serve in America’s military.

"Dün gece ne zaman yatmaya gittin?" "Dörtte." "Ne? o kadar geç saatlere kadar ne yapıyordun?" "Eski erkek arkadaşımla telefonda konuşuyordum."

"When'd you go to sleep last night?" "4 o'clock." "What? What were you doing up so late?" "Talking on the phone with my ex-boyfriend."

Ayın diskinin yarısı ışıklandırıldığında biz buna ilk çeyrek ay deriz. Bu isim kameri ay boyunca ayın yolun dörtte birinde olduğu gerçeğine dayanmaktadır.

When half of the Moon's disc is illuminated, we call it the first quarter moon. This name comes from the fact that the Moon is now one-quarter of the way through the lunar month.