Translation of "Ceset" in English

Ceset cansızdır.

The body is lifeless.

Ceset nerede bulundu?

Where was the body found?

Birkaç ceset bulundu.

Several bodies were discovered.

Hiçbir ceset bulunmadı.

No body was found.

Bütün amaçları ceset bozulmasın

all the purposes of the corpse

Bir ceset kadar solgunsun.

You're as pale as a corpse.

Onlar birkaç ceset buldular.

They have found several bodies.

Bodrumda bir ceset var.

There's a corpse in the basement.

"Odada bir ceset var mıydı?" "Hayır, orada hiç ceset yoktu"

"Was there a dead body in the room?" "No, there was no body there."

- Bodrum katında bir ceset vardı.
- Zemin katta bir ceset vardı.

There was a body in the basement.

ceset bozulmasın diye kendini mumyalatmış

mummified himself so that the corpse did not deteriorate

Onlar enkaz arasında ceset arıyorlar.

They were hunting for bodies among the ruins.

Ceset üst geçidin altında bulundu.

The body was found under the overpass.

Bir mağarada üç ceset bulundu.

Three bodies were found in the cave.

Dan ormanda bir ceset buldu.

Dan found a dead body in the woods.

Arabanın bagajında bir ceset var.

There's a body in the trunk of the car.

Tom sahilde bir ceset buldu.

Tom found a dead body on the beach.

Leyla'nın köpeği bir ceset buldu.

Layla's dog found a dead body.

Kiraz ağacının altında bir ceset var.

There's a dead body under the cherry tree!

Tom bodrum katında iki ceset keşfetti.

Tom discovered two dead bodies in his basement.

Ceset cenaze evine geldiğinde bana söyle.

Tell me when the body gets to the funerary parlor.

Fadıl arabada ölü bir ceset buldu.

Fadil found a dead body in the car.

Polis, Tom'un arabasında bir ceset buldu.

The police found a dead body in Tom's car.

Leyla arka bahçesinde bir ceset buldu.

Layla found a dead body in her backyard.

Sami'nin cesedi bir ceset torbasına konuldu.

Sami's body was put inside a body bag.

Bu ceset üzerinde bir otopsi yapmak istiyorum.

I'd like to do an autopsy on this body.

Başı kesilmiş bir ceset adli tabibin masasındaydı.

A decapitated body was on the coroner's table.

Her pazar günü, yeni bir ceset bulundu.

Every Sunday, a new body was discovered.

Polis bu sabah nehirden bir ceset çıkardı.

The police fished a dead body out of the river this morning.

Sami, Leyla'nın ceset parçalarını şehir çevresine dağıttı.

Sami scattered Layla's body parts around the city.

Sami arka bahçesinde gömülmüş bir ceset buldu.

Sami found a body buried in his backyard.

Polis buranın yakınlarında sahile vurmuş bir ceset buldu.

The police found a body washed up on the beach near here.

Bir ceset bulunmadan cinayet hakkında konuşmak oldukça garip.

Talking about murder before a body is found is quite weird.

Polisler park yakınında terk edilmiş bir arabada bir ceset buldu.

The police found a dead body in an abandoned car near the park.

Bir Belçika mezarlığındaki korkunç helikopter kazası, kurtarıcılar şimdiden 500'den fazla ceset çıkardılar.

Horrible helicopter accident in a Belgian cemetery, the rescuers have already salvaged more than 500 corpses.

Polis, terk edilmiş araba ile üç kilometre uzakta bulunan ceset arasında bir bağlantı olduğunu düşünüyor.

- The police suspected there was a connection between the abandoned car and the dead body found three miles away.
- The police suspected that there was a connection between the abandoned car and the dead body found three miles away.