Translation of "Cebimde" in English

Cüzdanım cebimde.

My wallet's in my pocket.

- Cebimde ona sahibim.
- Cebimde ondan var.

I've got it in my pocket.

O benim cebimde.

It's in my pocket.

Cebimde kalmış para bulmadım.

I found no money left in my pocket.

O, benim ceket cebimde.

It's in my jacket pocket.

Telefonumun cebimde titrediğini hissettim.

- I felt my phone vibrate in my pocket.
- I felt my phone vibrating in my pocket.

Telefonumun cebimde titreştiğini hissettim.

I felt my phone vibrating in my pocket.

Cebimde çok küçük elmalar.

I have very small apples in my pocket.

Cebimde hiç param yok.

I have no money in my pocket.

Cebimde bir mendilim var.

I have a handkerchief in my pocket.

Cebimde bir delik vardı.

I had a hole in my pocket.

Onu her zaman cebimde taşırım.

I always carry it in my pocket.

Cebimde buna uygun bir şey var.

and I think I've got one right here.

Cebimde tam on üç dolarım var.

I've got exactly 13 dollars in my pocket.

Tamam, kalanını cebimde tutacağım. Muhteşem bir keşif!

Okay, keep the rest of these in my pocket. Awesome find!

Şu anda cebimde sadece Amerikan paraları var.

I only have American coins in my pocket right now.

Bu kitap cebimde gitmek için çok büyük.

This book is too large to go in my pocket.

Cebimde üçüncü bir sihirli değnek duruyor, toplumdan soyutlanmış şekilde,

A third magic wand sits in my pocket, socially isolated,

Doctor James Mortimer "cebimde bir el yazması metin var" dedi.

"I have a manuscript in my pocket," Doctor James Mortimer said.