Translation of "Biriktirmek" in English

0.004 sec.

Examples of using "Biriktirmek" in a sentence and their english translations:

Oy verilebilir. Bu biriktirmek, yani biriktirmek demektir.

. That means accumulating, that is, accumulating.

Bu para biriktirmek olurdu.

it would be saving money...

Para biriktirmek neden önemlidir?

Why is it important to save money?

O ihtiyarlar gibi para biriktirmek

Instead of having old men accumulating wealth,

Para biriktirmek için masrafları kısmalıyız.

We must cut our expenses to save money.

Onun hayattaki amacı para biriktirmek.

His aim in life is to save money.

Para biriktirmek için sıkı çalıştı.

She's worked hard to save up money.

Para biriktirmek için çok çalıştı.

She worked hard in order to save money.

Üniversite öğrenimime para biriktirmek için çalışıyorum.

I am working to save for my college tuition.

O biraz para biriktirmek için çok çalıştı.

He worked hard to save up some money.

Daha fazla para biriktirmek için sıkı çalıştı.

He worked hard so as to save more money.

Tom para biriktirmek için bir yol arıyor.

Tom is looking for a way to save money.

Bu kadar parayı biriktirmek oldukça zor olacak.

It'll be pretty hard to raise that much money.

- Tom para biriktirmek için yapabileceği her şeyi yapar.
- Tom para biriktirmek için elinden gelen her şeyi yapar.

Tom does everything he can to save money.

O, para biriktirmek için kendi planını uygulamaya çalıştı.

She tried to carry out her plan to save money.

O, para biriktirmek için yıllarca kıt kanaat geçindi.

He pinched and scraped for many years to save money.

Tom para biriktirmek için mümkün olan her şey yapıyor.

Tom is doing everything possible to save money.

Tom para biriktirmek için elinden gelen her şeyi yapıyor.

Tom is doing everything he can to save money.

Tom'un hobileri arasında satranç oynamak ve pul biriktirmek var.

Tom's hobbies include playing chess and collecting stamps.

Bazı insanların pul biriktirmek ya da arkadaşlık gibi başka hobileri var.

Some people have other hobbies like stamp collecting or friendship.

Özellikle yaşlı Çin vatandaşları için geçerli, tek yaptıkları çalışmak ve biriktirmek.

Especially the oldest Chinese citizens, they work and save, that is all they do.

Biraz para biriktirmek için restoranlarda yemek yemeyi haftada sadece bir kereye indirmeye karar verdim.

I've decided to cut back on eating in restaurants to only once a week in order to save some money.

Eğer su tabancası istiyorsan sadece para biriktirmek ve onu kendin almak zorunda kalacaksın. Senin için sürekli oyuncaklar alamam. Verecek param yok.

If you want that water pistol you'll just have to save money and buy it yourself. I can't constantly buy toys for you. I'm not made of money.