Translation of "Bildiğini" in English

0.020 sec.

Examples of using "Bildiğini" in a sentence and their english translations:

- Senin bildiğini düşünüyordum.
- Bildiğini sanıyordum.

- I thought you knew.
- I thought that you knew.

Bildiğini biliyorum.

- I know that you know.
- I know you know.

Bildiğini sanıyordum.

I thought you knew.

Bildiğini bilmiyordum.

- I didn't know you knew.
- I didn't know that you knew.

- Ne bildiğini bilmem gerekiyor.
- Ne bildiğini bilmeliyim.

I need to know what you know.

Bildiğini biliyorum, ama bildiğini bildiğimi biliyor musun?

I know you know, but do you know I know you know?

- Benim bildiğimi bildiğini biliyorum.
- Bildiğimi bildiğini biliyorum.

- I know that you know that I know.
- I know you know I know.

Herkesin bildiğini düşünüyorum.

I think that everybody knows.

Bildiğini bildiğimi biliyor.

She knows I know that she knows.

Onun bildiğini biliyorum.

I know that she knows.

Bunu bildiğini biliyorum.

I know you know this.

Tom'un bildiğini biliyorum.

- I know that Tom knows.
- I know Tom knows.

Nedenini bildiğini düşünüyorum.

I think you know why.

Bizi bildiğini düşünüyorum.

I think she knows about us.

Zaten bildiğini düşünüyordum.

- I thought that you already knew.
- I thought you already knew.

Bildiğimi bildiğini biliyorum.

- I know that you know that I know.
- I know you know I know.

Senin bildiğini biliyorum.

I know what you know.

Bildiğini bilmek istiyorum.

I want to know what you know.

Senin bildiğini umuyordum.

I was hoping you'd know.

Onu bildiğini sandım.

- I thought you knew that.
- I thought that you knew that.

Tom'un bildiğini sanıyorum.

- I think Tom knew.
- I think that Tom knew.

Onu bildiğini düşünüyorum.

I think he knew that.

Tom'un bildiğini umuyorum.

I hope Tom knows.

Tom'un bildiğini düşünmüyordum.

I didn't think Tom knew.

Bildiğini bile bilmiyordum.

I didn't even know you knew.

Kuralları bildiğini biliyorum.

- I believe you know the rules.
- I think you know the rules.

Tom'un bildiğini bilmiyoruz.

We don't know what Tom knows.

Ebeveynlerimin bildiğini düşünüyorum.

I think my parents know.

Kimin bildiğini bilmiyorum.

I don't know who knows.

Bildiğini bana söylemelisin?

You must tell me what you know.

Fransızca bildiğini bilmiyordum.

- I didn't know you knew French.
- I didn't know that you knew French.

Tom'un bildiğini bilmiyordum.

I didn't know Tom knew.

- Tom cevabı bildiğini sanıyor.
- Tom cevabı bildiğini düşünüyor.

- Tom thinks he knows the answer.
- Tom thinks that he knows the answer.

Mary'nin bunu nasıl yapacağını bildiğini Tom'un bildiğini sanmıyorum.

- I don't think Tom knows that Mary knows how to do that.
- I don't think that Tom knows that Mary knows how to do that.

- Tom'un ne bildiğini bilmem gerekiyor.
- Tom'un ne bildiğini bilmeliyim.

I need to know what Tom knows.

Onun sırrı bildiğini söylüyorlar.

They say that he knows the secret.

Onun İbranice bildiğini sanmıyorum.

I don't think that he knows Hebrew.

O senin bildiğini biliyor.

He knows that you know.

Herkesin bunu bildiğini sanıyordum.

- I thought everybody knew that.
- I thought everyone knew that.
- I thought that everyone knew that.
- I thought that everybody knew that.

Bana nereden bildiğini söyle.

Tell me how you knew.

En çok bildiğini düşünüyor.

He thinks he knows best.

Tom'un Fransızca bildiğini sanmıyorum.

I don't think Tom knows French.

Tom'un ne bildiğini bulun.

Find out what Tom knows.

Tom'un bildiğini düşünüyor musun?

Do you think Tom knows?

Tom'un ne bildiğini biliyorum.

I know what Tom knows.

Tom geldiğimi bildiğini söyledi.

- Tom said he knew I was coming.
- Tom said that he knew I was coming.
- Tom said that he knew that I was coming.
- Tom said he knew that I was coming.

Fransızca konuşmayı bildiğini duydum.

I hear you know how to speak French.

Tom bildiğini bize söylemeyecek.

Tom won't tell us what he knows.

Ne düşündüğümü bildiğini biliyorum.

- I know you know what I'm thinking.
- I know that you know what I'm thinking.

Tom'un nasıl bildiğini bilmiyorum.

I don't know how Tom knows.

Yapmam gerekeni bildiğini düşünüyorum.

I think you know what we have to do.

Ne yapacağını bildiğini düşünüyorum.

I think you know what to do.

Tom'un onu bildiğini sanmıyorum.

- I don't think Tom knows that.
- I don't think that Tom knows that.

Ne istediğini bildiğini sanmıyorum.

- I don't think you know what you want.
- I don't think that you know what you want.

Tom'un ne bildiğini öğrenmeliyim.

I've got to find out what Tom knows.

Bir şey bildiğini sanmıyorum.

- I don't think you know anything.
- I don't think that you know anything.

Ben herkesin bildiğini düşündüm.

- I thought everyone knew.
- I thought that everyone knew.
- I thought that everybody knew.
- I thought everybody knew.

Tom'un bildiğini kim söylüyor?

Who says Tom knew?

Onu bildiğini umuyorum, Tom.

I hope you know that, Tom.

Ne yaptığını bildiğini belirttin.

You implied that you knew what you were doing.

Onun hakkında bildiğini düşünüyorum.

I think that you do know about that.

Tom'un Fransızca bildiğini düşünmüyordum.

I didn't think Tom knew any French.

Tom bildiğini biliyor mu?

Does Tom know you know?

Seni sevdiğimi bildiğini sanmıyorum.

I don't think he knows I love you.

Bu sırrı bildiğini söyledi.

He said he knows this secret.

Senin Tom'u bildiğini sanıyordum.

- I thought you knew Tom.
- I thought that you knew Tom.

Tom Mary'nin bildiğini bilir.

- Tom knows Mary knows.
- Tom knows that Mary knows.

Onlara zaten bildiğini söyledim.

I told them you already knew.

Ona zaten bildiğini söyledim.

I told him you already knew.

Affedersin, ahbap. Bildiğini sanıyordum.

Sorry, old sport. I thought you knew.

Bana ne bildiğini söyle.

Tell me what you know.

Tom'a önceden bildiğini söyledim.

- I told Tom you already knew.
- I told Tom that you already knew.

Tom Mary'nin bildiğini düşünüyor.

- Tom thinks Mary knows.
- Tom thinks that Mary knows.

Tom sebebini bildiğini düşünüyor.

- Tom thinks he knows why.
- Tom thinks that he knows why.

Hepimizin onu bildiğini düşünüyorum.

- I think we all know that.
- I think that we all know that.

Ben cevabı bildiğini düşünüyorum.

I think you know the answer.

Tom geleceğimi bildiğini söyledi.

- Tom said he knew that I would come.
- Tom said that he knew that I would come.

Onun ne bildiğini bilmiyorum.

I don't know what he knows.

Şaka yaptığımı bildiğini sanıyordum.

- I thought you knew I was kidding.
- I thought that you knew I was kidding.

Bunu zaten bildiğini anladım.

- I figured you already knew that.
- I figured that you already knew that.

Tom senin bildiğini biliyor.

- Tom knows that you know.
- Tom knows you know.

Birinin cevapları bildiğini biliyorum.

I know somebody knows the answers.

Henüz kimsenin bildiğini sanmıyorum.

- I don't think anybody knows yet.
- I don't think that anybody knows yet.
- I don't think anyone knows yet.
- I don't think that anyone knows yet.

Tom'un zaten bildiğini düşündüm.

- I thought Tom already knew.
- I thought that Tom already knew.

Onların bildiğini bilmek istiyoruz.

We want to know what they know.

Senin zaten bildiğini sanıyordum.

I thought you already knew.

Tom kuralları bildiğini söyledi.

- Tom said he knows the rules.
- Tom said that he knows the rules.