Translation of "Bilmem" in English

0.018 sec.

Examples of using "Bilmem" in a sentence and their english translations:

Ben bilmem

I do not know

- Bilmiyorum.
- Bilmem.

- I don't know.
- Dunno.

Bilmem gerekiyor.

I must know.

Bilmem gerek.

I need to know.

Çok fıkra bilmem.

I don't know a lot of jokes.

Nasıl bilmem gerekiyordu?

How was I supposed to know?

Ne bilmem gerekiyor?

What do I need to know?

Onu bilmem gerekiyor.

I should know that.

Sadece bilmem gerekiyordu.

I just needed to know.

Kesinlikle bilmem gerekiyor.

I need to know for sure.

Gerçeği bilmem gerekiyor.

I need to know the truth.

Amaçlarını bilmem gerekiyor.

I need to know your intentions.

Ben de bilmem.

I don't know either.

- Senin ne düşündüğünü bilmem gerekir.
- Ne düşündüğünü bilmem gerekiyor.

I need to know what you think.

- Benim sadece gerçeği bilmem gerekir.
- Sadece gerçeği bilmem gerekiyor.

I just need to know the truth.

- Bilmem gereken her şeyi biliyordum.
- Tüm bilmem gerekeni biliyordum.

I knew all I needed to know.

Bunu nasıl bilmem gerekiyor?

How am I supposed to know this?

Bana bilmem gerekeni söyle.

Tell me what I need to know.

Bilmem anlatabildim mi Tom?

Do I make myself clear, Tom?

Sana güvenebileceğimi bilmem gerekiyor.

- I need to know I can depend on you.
- I need to know that I can depend on you.

- Bilmiyorum.
- Ben bilmiyorum.
- Bilmem.

I don't know.

Bilmem gerektiği kadarını biliyorum.

I know as much as I need to.

Onun adını bilmem gerekiyor.

I need to know his name.

Ne olduğunu bilmem gerekiyor.

I need to know what happened.

Ne kaçırdığımı bilmem gerekiyor.

I need to know what I've missed.

Tom'a güvenilebileceğini bilmem gerekiyor.

- I need to know that Tom can be trusted.
- I need to know Tom can be trusted.

Bir şey bilmem gerekiyor.

I need to know something.

Daha ne bilmem gerekiyor?

What more do I need to know?

Hiçbir savaş sanatını bilmem.

I don't know any martial arts.

Birinin ilgilendiğini bilmem gerekiyor.

- I need to know that somebody cares.
- I need to know that someone cares.
- I need to know someone cares.
- I need to know somebody cares.

İyi olduğunu bilmem gerekiyordu.

I needed to know that you were OK.

Bilmem gereken şeyler var.

- There are things I must know about.
- There are things I have to know about.

Kesin olarak bilmem gerekiyor.

I have to know for sure.

Bütün bilmem gereken budur.

- This is all I need to know.
- That's all I have to know.

Bilmem gereken şey bu.

That's what I need to know.

Bütün bilmem gereken bu.

That's all I need to know.

Tüm bilmem gereken bu.

That's all I needed to know.

Nerenin ağrıdığını bilmem gerekiyor.

I need to know where it hurts.

Bütün gerçeği bilmem gerekiyor.

I need to know the whole truth.

Her şeyi bilmem gerek.

I need to know everything.

Bilmem gereken kadar bilmiyorum.

I don't know as much as I should.

Bana söyleme, bilmem gerekmiyor.

Don't tell me. I don't need to know.

Bunun olacağını bilmem gerekirdi.

- I should've known this was going to happen.
- I should have known this was going to happen.

- Bilmem gereken bir sorun mu var?
- Bilmem gereken bir problem var mı?
- Bilmem gereken bir sorun var mı?

Is there a problem I should know about?

Ama bilmem gerekiyordu. Bilmek istiyordum.

But I needed to know. Like, I wanted to know.

Bilmem gereken bir şey var.

- There is something I must know.
- There's something I have to know.
- There's something I need to know.
- There's something I should know.

Linux'la ilgili hiçbir şey bilmem.

I know nothing about Linux.

Ne yapacağımı nasıl bilmem gerekiyor?

How am I supposed to know what to do?

Asıl amaç buysa bilmem tabii.

If that is the real aim, naturally I would not know about that.

Sanırım bütün bilmem gereken bu.

I guess that's all I need to know.

Bilmem gereken her şeyi biliyorum.

- I know all I need to know.
- I know everything I need to know.

2.30'dan önce bilmem gerekiyor.

I need to know before 2:30.

Olan her şeyi bilmem gerekiyor.

I need to know everything that happened.

- Şimdi bilmem gerekiyor.
- Şimdi bilmeliyim.

I need to know now.

Tom'un mutlu olduğunu bilmem gerekiyor.

- I need to know that Tom is happy.
- I need to know Tom is happy.

Tom'un güvende olacağını bilmem gerekiyor.

- I need to know that Tom will be safe.
- I need to know Tom will be safe.

Tom'a ne olduğunu bilmem gerekiyor.

I need to know what happened to Tom.

Neden burada olduğunu bilmem gerekiyor.

I need to know why you're here.

Senin iyi olduğunu bilmem lâzım.

- I need to know you're OK.
- I need to know that you're OK.

Tom'un nerede yaşadığını bilmem gerekiyordu.

I needed to know where Tom lived.

Bilmem gerekeni bana söyleyeceğinden eminim.

I'm sure you will tell me what I need to know.

Neden burada olmadığını bilmem gerekiyor.

I need to know why you weren't here.

Ne zaman geleceğimi bilmem gerekiyor.

- I need to know when to come.
- I need to know when to show up.

Yardım edebilip edemeyeceğini bilmem gerekiyor.

I need to know if you can help.

Tom'dan istediğimizi yapmayacağını bilmem gerekirdi.

- I should've known Tom wouldn't do what we asked him to do.
- I should have known Tom wouldn't do what we asked him to do.

Bunun hakkında bildiğini bilmem gerekiyor.

I need to know what you know about this.

Yaptığın her şeyi bilmem gerekiyor.

I need to know everything you've done.

Onun ne olduğunu bilmem gerekir.

I need to know what that was.

"O ne?" " Nasıl bilmem gerekiyor?"

"What's that?" "How am I supposed to know?"

Bana sadece bilmem gerekeni söyle.

Tell me only what I need to know.

Kimi kiralamayı planlıyorsun, bilmem gerek.

I need to know who you plan to hire.

Benim yarına kadar bilmem gerekiyor.

I need to know by tomorrow.

Sadece iyi olduğunu bilmem gerekiyor.

- I just need to know you're OK.
- I just need to know that you're OK.

Gerçekten hamile olduğumu bilmem gerek.

I need to know if I'm really pregnant.

Hakkında bilmem gereken şeyler var.

- There are things I must know about.
- There are things I have to know about.

Sonra ne yapacağımı bilmem gerek.

I need to know what to do next.

Tom'un onu yapacağını bilmem gerekirdi.

- I should've known Tom was going to do that.
- I should have known Tom was going to do that.

Tom'un meşgul olacağını bilmem gerekirdi.

- I should've known Tom would be busy.
- I should have known Tom would be busy.

Bilmem gereken tek şey buydu.

That was all I needed to know.

Bir şey olduğunu bilmem gerekirdi.

- I should have known something was up.
- I should've known something was up.

Biri bilmem ne oldunun reytingleri yüksek?

why are ratings of stupid programs so high?

Onun nerede olduğunu nasıl bilmem gerekiyor?

How should I know where he is?

Anaokulunda, bilmem gereken her şeyi öğrenmedim.

I did not learn everything I need to know in kindergarten.

Onların bana ihanet edeceklerini bilmem gerekirdi.

- I should have known they would betray me.
- I should've known they'd betray me.