Translation of "Başlayabilir" in English

Başlayabilir miyim?

May I help myself?

Başlayabilir miyiz?

- Shall we begin?
- Can we get started?

- Artık tedavi başlayabilir.
- Artık iyileşme başlayabilir.

The healing can now begin.

Yarın başlayabilir misin?

Can you start tomorrow?

Tekrar başlayabilir miyim?

Can I start again?

Şimdi başlayabilir miyiz?

Can we get started now?

Oyuna başlayabilir miyiz?

Can we get started with the game?

Yemeye başlayabilir miyim?

May I begin to eat?

Hemen başlayabilir miyiz?

Could we start immediately?

Yarın başlayabilir miyim?

Can I start tomorrow?

Bugün başlayabilir misin?

Can you start today?

İnşaat ekim ayında başlayabilir.

Construction could begin in October.

Sadece baştan başlayabilir miyiz?

Can we just start over?

Proje sadece güçlükle başlayabilir.

The project can get underway only with difficulty.

Ben şimdi yemeğe başlayabilir miyim?

May I start eating now?

Tom ağlamaya başlayabilir gibi görünüyor.

Tom looks like he might start crying.

Gelecek herhangi bir anda başlayabilir.

The future can begin at any moment

İnsanlar kolayca sevmeye başlayabilir ama çok kolayca durduramaz.

- A man has free choice to begin love, but not to end it.
- People can begin to love when they choose, but they have no choice when it comes to ending love.
- People can choose to start loving, but can't choose to stop.
- People can easily start loving, but not so easily stop.

Bir an için Tom sanki ağlamaya başlayabilir gibi görünüyordu.

For a moment, it looked as if Tom might start crying.

İnsanlar seçtiklerinde sevmeye başlayabilir ama biten sevgi geldiğinde seçenekleri yoktur.

People can begin to love when they choose, but they have no choice when it comes to ending love.

Eğer insanlara biraz daha saygılı davranmaya başlamazsan, insanlar senden vebalı gibi kaçınmaya başlayabilir.

If you don't start treating people with a little more respect, people may start avoiding you like the plague.