Translation of "Oyuna" in English

Takım oyuna hazır.

- The team is up for the game.
- The team is ready for the match.

Oyuna başlayabilir miyiz?

Can we get started with the game?

Şimdi oyuna başlayalım.

Now let's begin the game.

Oyuna kimi getiriyorsun?

Who are you bringing to the play?

Oyuna katıldın mı?

Did you take part in the game?

Oyuna gidiyor musun?

Are you going to the game?

Geri dönüşümü oyuna benzettik.

We've gamified recycling.

Oyuna iki geçişim var.

I have two passes to the game.

Oyuna katılmama izin verin.

Let me join in the game.

Tom oyuna gitmek istemiyordu.

Tom didn't want to go to the play.

Biz dün oyuna gittik.

We went to the play yesterday.

Tom benim oyuna sahip.

Tom has my vote.

Tom oyuna katılmayı reddetti.

Tom refused to take part in the game.

Herkesin oyuna ihtiyacımız var.

We need everyone's vote.

Oyuna yeni seviyeler eklendi.

New levels were added to the game.

O, kısa sürede oyuna dönecek.

He will return to the game soon.

- Beni kandırmıştın.
- Beni oyuna getirmiştin.

You had me fooled.

Tom Mary ile oyuna gidebilir.

Tom might go to the game with Mary.

Ben şahsen oyuna katılmak istiyorum.

For myself, I would like to take part in the game.

Öğrenciler oyuna çok zaman harcarlar.

Students spend a lot of time playing.

Oyuna hakemlik yapmam rica edildi.

I was asked to umpire the game.

Akşam yemeğinden sonra oyuna devam edelim.

Let's continue the game after supper.

Yağmur durduğu için, oyuna tekrar başladılar.

Since the rain stopped, they resumed the game.

Öğle yemeğinden sonra oyuna devam edelim.

Let's continue the game after lunch.

Susie iyi hissetmediği için oyuna katılamadı.

Susie was unable to take part in the game because she wasn't feeling well.

Evlilik için oyuna getirilmiş olduğunu hissetti.

She felt she had been tricked into marriage.

Kötü hava, Tom'un oyuna girmesini engelledi.

The bad weather prevented Tom from attending the play.

Yağmur durduğu için onlar oyuna devam ettiler.

The rain being over, they went on with the game.

Hangi milliyette olursa olsun herkes oyuna katılabilir.

Anyone can participate in the game, no matter what nationality they are.

Dün keşke diğerleri ile birlikte oyuna gitseydim.

I wish I had gone with the others to the game yesterday.

Yağmur durdu, bu yüzden onlar oyuna devam etti.

It stopped raining, so they went on with the game.

- Sami, Leyla'yı tuzağa düşürdü.
- Sami, Leyla'yı oyuna getirdi.

Sami trapped Layla.

- Bu oyuna hile karıştı.
- Bu maça şike karıştı.

This game got rigged.

- Birlikte oyuna gitmemizi ister misin?
- Birlikte maça gitmemizi ister misin?

Would you like us to go to the game together?

- Tom kazık atmaya çalıştı.
- Tom oyuna getirmeye çalıştı.
- Tom kandırmaya çalıştı.

Tom tried to pull a fast one.

- Oyunu ilk kez başlattığınızda oyun yapılandırma seçeneklerini ayarlayabilirsiniz.
- Oyuna ilk kez başlarken oyunu yapılandırma seçeneklerini ayarlayabilirsiniz.

You can adjust game configuration options when starting the game for the first time.