Translation of "Hemen" in Arabic

0.010 sec.

Examples of using "Hemen" in a sentence and their arabic translations:

Hemen!

‫الآن!‬

hemen.

حالًا.

Bu delirdiğimi hemen hemen doğruladı.

فقد أكد ذلك الأمر لها.

Dünyadaki hemen hemen her canlı

تقريبا كل مخلوق في العالم

Onlar hemen hemen aynı yaştalar.

هم في نفس العمر تقريباً.

O hemen hemen babasına benziyor.

إنه يشبه أباه كثيراً.

Hemen yukarıda.

‫هناك.‬

Hemen dur.

توقف الآن.

Hemen döneceğim.

سأرجع حالا !

Hemen dön.

عد في الحين.

Ve hepsi hemen hemen aynı görünüyor.

وتبدو جميعها بنفس الجمال.

Hemen hemen hiç kimse ona inanmadı.

لم يصدقها أحد البتّة.

Bildiğimiz ve duyduğumuz hemen hemen her şey.

تقريباً كل ما نعرفه وسمعنا عنه.

hemen hemen 30'dan fazla balıkçı var.

جميعها تقوم بما يشابه ذلك بطريقتها الخاصة.

Hemen hemen bütün profesyonellerin öğrenme yaklaşımı bu.

هذا هو المنهج الذي يعرفه جميع المحترفين.

Tom hemen hemen her gece içmeye gitti.

طوم كل يوم عنده سهرة شرب

Kafadan (hemen) karşılaşmıyoruz.

والسماح لها بالدخول إلى حياتنا أم لا.

Ama neredeyse hemen,

ولكنني سرعانَ

Pekâlâ, hemen temizleyelim.

‫حسناً، سأخرج أحشائها.‬

Ve hemen sonra

وبعد فترة وجيزة،

Hemen soruşturma açıldı

فتح التحقيق على الفور

Hemen harekete geçtiler

اتخذوا إجراءات على الفور

Demeyin hemen demeyin

لا تقل على الفور

hemen birbirlerine kenetleniyorlar

ينفصلان معًا على الفور

...hemen geri daldım.

‫وبعدها مباشرةً غطست ثانيةً.‬

Hemen buraya gel.

تعال إلى هنا حالاً.

Hemen tanıdım onu.

عرفته مباشرة.

Hemen eve gidin.

- عد إلى المنزل في الحين.
- عد إلى البيت في الحين.

Hemen eve git.

عُد إلى المنزل الآن.

Karıncaların hemen hemen hepsi yer altına yuva yapıyor

تقريبا كل عش النمل تحت الأرض

- Dan hemen Linda'ya vuruldu.
- Dan hemen Linda'ya aşık oldu.

سُحِرَ دان بليندا في الحين.

"Bekleyin, polis hemen gelecek."

"اصمد، ستأتي الشرطة قريباً".

Hemen bir örnek vereyim.

سأضرب لكم مثلًا.

Hemen onu açıklamak istiyorum.

أريد أن أوضحه بسرعة.

hemen kendi kayağımı aldım

اشتريت مباشرة لوح التزلج الخاص بي

Helikoptere hemen ihtiyacım var!

‫أحتاج لأن تنتشلني مروحية على الفور!‬

Kokuyu hemen fark ettim.

ارتطمت بي الرائحة أولًا.

Yarısı hemen gülmeye başladı,

بدأ نصفه الضحك في الحال،

Ama dikkati hemen dağılıyor.

‫لكن يسهل تشتيت انتباهه.‬

çünkü hemen sonrasında tutuklandık.

لأنّنا دخلنا السجن بعد ذلك.

hemen buluruz Crack lisini

نجدها على الفور

Hemen yanı başımızdaki Çin

الصين بجوارنا مباشرة

Hemen 112'yi arayacak

سيتصل برقم 112 على الفور

Hemen 112'yi arayın

اتصل بـ 112 الآن

hemen bir karınca köprüsü!

جسر النمل الآن!

Büyük patlamadan hemen sonrası.

مجرد جزء من الثانية بعد الإنفجار العظيم.

Hemen inanmayın. Teyit edin.

لا تصدق فقط، تحقق.

Lütfen bunu hemen yap.

من فضلك افعل هذا حالا

Lütfen hemen terk edin.

من فضلك غادر حالاً.

Size faturayı hemen getireceğim.

سأجلب لك الفاتورة حالًا.

Seninle hemen konuşmam lâzım.

احتاج ان اتحدث معك الآن.

Peki neden hemen vazgeçmiyorsun?

لم لا تستسلم إذا؟

Biz hemen arkadaş olduk.

- أصبحنا صديقين على الفور.
- أصبحنا أصدقاء على الفور.

Hemen bir doktor çağır.

اتّصل بطبيب في الحال!

Ayrıntılar hemen hazır değildi.

لم تكن التفاصيل جاهزة مباشرة.

Tom hemen cevap vermedi.

لم يجب طوم فورا.

Onu hemen bulmamız gerek.

علينا أن نجدها في الحين.

Hemen bir doktora gitmelisin.

عليك زيارة الطبيب حالا.

Hemen burada durmak zorundasın.

عليك أن تتوقّف هنا.

Bu müziği hemen kapat.

أطفئ هذه الموسيقى فورا.

Sana hemen yardım edemem.

لا أستطيع أن أساعدك حالا.

Sami hemen hastaneye kaldırıldı.

تمّ نقل سامي فورا إلى المستشفى.

Fakat daha sonra, ABD Açık'taki hemen hemen tüm profesyonel oyuncular

ولكن بعد ذلك ، تقريبا جميع اللاعبين المحترفين في بطولة الولايات المتحدة المفتوحة

Ve arabamı kuruladıktan hemen sonra,

وبعد تجفيف سيارتي مباشرة

Pekâlâ, hemen bir karar vermeliyiz.

‫حسناً، يجب أن نتخذ قراراً بسرعة.‬

Anlaşıldı. Hemen hallediyoruz. Teşekkürler. Tamam.

‫عُلم. سنتوغل للداخل الآن.‬ ‫أشكرك. انتهى.‬

Gözünüzü toptan ayırırsanız hemen kaybolursunuz.

‫إن أشحت ببصرك عنها‬ ‫ يمكنك أن تضل طريقك بمنتهى السرعة.‬

Hemen çıkıp yardım çağırmanız gerekir.

‫عليك أن تخرج وتطلب المساعدة على الفور.‬

Burada şirketi hemen ele geçiriyor

الاستيلاء على الشركة هنا

Trump hemen kadının sözünü kesip

قطع ترامب على الفور كلمة المرأة

Hemen yola koyulsan iyi olur.

من الأفضل أن تغادر في الحال.

Hemen pes etme. Yapabileceğinden eminim.

لا تستسلم، أنا متأكد/متأكدة أنك تستطيع/تستطيعين فعل ذلك.

Onu hemen yapmak zorunda mıyım?

- هل يجب أن أفعل ذلك الآن؟
- أيجب أن أقوم بذلك على الفور؟

Sami, Leyla'nın sesini hemen tanıdı.

تعرّف سامي في الحين على صوت ليلى.

Ama hemen ardından yaralanmış çocuğunu görüyor.

ولكنها رأت طفلها المصاب مباشرة بعد ذلك.

Ve lüks bir AVM'nin hemen yanında.

بجانب مجمع تسوق راقي.

Hangi tarafta olduğumuza hemen karar vermeliyiz.

يجب عليهم أن يقرروا وبسرعة على أي جانب هم .

Bu program için hemen kaydımı yaptırdım.

فقررت التسجيل في تلك المدرسة.

Ağaç kabuğu hemen yandı, oldukça yanıcı.

‫لحاء البتولا ينتج لهباً كبيراً‬ ‫إنه شديد الاشتعال.‬

Hemen bir karar verseniz iyi edersiniz.

‫يحسن بك أن تسارع باتخاذ قرارك.‬

Başkan olduktan hemen sonra, Sierra Leone'nin

فور ما أصبحت الرئيس،

Sonra kocamı aradım, hemen yanıma geldi

بعدها اتصلت بزوجي الذي أسرع ليجدني

Ve hemen müdahale edilmesi gerektiğini göreceksiniz.

وأنها بحاجة لأن تُحل اﻵن.

ABD'nin bağımsızlık gününde Manhattan'ın hemen karşısında

‫إنه يوم الـ4 من يوليو،‬ ‫وخارج "مانهاتن"،‬

Ve 2. Dünya Savaşı'ndan hemen sonra

كنت على علم بجيش الـ"ناتو" السرّيّ،

Çünkü bu suyu hemen içmek istemezsiniz.

‫لأنك لا تريد أن تشرب هذه المياه مباشرة.‬

Cildin hemen üzerine boşluğa bakteri ekliyorum,

وسوف أقوم بنشر بعض البكتيريا في الهواء فوق هذا الجلد.

''Kızkardeşine Hemen Göndermen Gereken 32 Meme'' --

"عليك نقل 32 فكرة (Meme) إلى أختك حالًا".

O gazeteci durumu hemen Türkiye'ye bildirdi

أبلغ أحد الصحفيين على الفور عن الوضع في تركيا

Arkasından Türkiye hemen bir dava açtı

رفعت تركيا دعوى قضائية مباشرة

Hemen uluslar arası girişimlerde bulundu Türkiye

وجدت للتو في الجهود الدولية تركيا

hemen atıyorsun bir tane mail adamlara

أنت ترسل رسالة إلى الرجال على الفور

hemen alt tarafımızda Arap levhası var

لدينا علامة عربية أدناه

Hemen gidip bir yenisini alıyorsun ya

تذهب على الفور وشراء واحدة جديدة

Ve tabii ki Vöggr hemen öldürülüyor.

وبالطبع Vöggr قتل على الفور.

Onu kendiniz yapın ve hemen yapın.

قم به بنفسك وبالطريقة الصحيحة.

Gerçekten oraya hemen gitmemi istiyor musun?

- هل تريدني حقاً أن أذهب إلى هناك الأن؟
- هل تريديني حقاً أن أذهب إلى هناك الأن؟

Bunu hemen şimdi mi yapmak istiyorsun?

هل تريد أن تفعلها الآن؟