Translation of "Aslına" in English

0.008 sec.

Examples of using "Aslına" in a sentence and their english translations:

Aslına benim favori yerim.

It's my favorite place, actually.

Aslına bakarsanız onu bilmiyoruz.

We don't know that for a fact.

Aslına bakarsanız Profesör Pangloss kötümserdi.

Well, Professor Pangloss, as it happens, was a pessimist.

Aslına bakarsanız, Vicky dediğim kişi

The truth is, it became clear that the person I'm calling Vicky

Aslına bakarsan çorba çok tuzluydu.

Actually, the soup was too salty.

Aslına bakılırsa tekliflerimiz neredeyse aynıydı.

Our suggestions were, in effect, almost the same.

Aslına bakarsan sen kesinlikle haklısın.

As a matter of fact, you are absolutely right.

Aslına bakarsan, o artık onu sevmiyor.

To tell the truth, she no longer loves him.

Aslına bakarsan, Çinçe yüzlerce lehçeden oluşur.

Strictly speaking, Chinese consists of hundreds of dialects.

Aslına, Birleşik Devletlerin yaptırımları sadece buzdağının görünen yüzü

In fact, the US sanctions are just the tip of the iceberg.

- Aslına bakarsanız İspanyolca konuşuyorum.
- Doğrusunu isterseniz, İspanyolca konuşurum.

As a matter of fact, I do speak Spanish.

Aslına bakarsan, ben bu konuda hiçbir şey bilmiyorum.

As a matter of fact, I know nothing about it.

Aslına bakarsanız bu restoranın sahibi benim bir arkadaşım.

As a matter of fact, the owner of this restaurant is a friend of mine.

Aslına bakarsanız Tom'un bununla bir ilgisi olmadığını biliyorum.

I know for a fact Tom had nothing to do with this.

Birçok insan tembeldir. Aslına bakılırsa ben de tembelim.

A lot of people are lazy. Actually, I'm lazy too.

Aslına bakarsanız Hawaii gezisini bir ödül olarak kazandım.

As a matter of fact, I won the trip to Hawaii as a prize.

Yani aslına bakarsanız profesyonel eğitim böyle olamaz mı acaba?

In other words, can't professional education be like that?

Aslına bakarsan onun yalan söylemek gibi bir huyu var.

The truth is he has a habit of inventing lies.

- Aslına uygun bir çeviri ekleyebilirsin.
- Edebi bir çeviri ekleyebilirsin.

You can add a literal translation.

- Aslına bakarsan, yalan söyledim.
- Gerçek bir yalan söylemiş olmamdır.

The truth is I told a lie.

Size yardım edemem. Aslına bakarsanız şu anda çok meşgulüm.

I can't help you. As a matter of fact, I'm very busy just now.

Yani aslına bakarsanız bu Zoom u insanlar buldu devletten ziyade

so actually, people found this Zoom rather than the state

O genç görünüyor ama aslına bakarsanız o sizden daha yaşlı.

She looks young, but as a matter of fact she is older than you are.

Tom tembel bir çocuk değildir, İşin aslına bakarsanız, o çok çalışır.

- Tom is not a lazy boy. As a matter of fact, he works hard.
- Tom isn't a lazy boy. As a matter of fact, he works hard.

Onu oldukça iyi tanımam gerektiğini söylüyorsun fakat işin aslına bakarsan onunla sadece geçen hafta tanıştırıldım.

You say I should know him quite well, but as a matter of fact, I was introduced to him only last week.