Translation of "çorba" in English

Çorba çorba kasesinde.

The soup is in the tureen.

- Çorba suluydu.
- Çorba fazla suluydu.

The soup was watery.

Çorba soğuk.

- The soup's cold.
- The soup is cold.

Çorba sıcak.

The soup is hot.

Çorba istiyorum.

I want soup.

Çorba koyu.

The soup is thick.

- Çorba aşırı sıcak.
- Çorba son derece sıcak.

The soup is terribly hot.

Ne tuzlu çorba!

How salty this soup is!

Bu çorba nefis.

This soup is exquisite.

Çorba çok sıcak.

The soup is too hot.

O iyi çorba.

That's good soup.

Çorba lezzetli miydi?

Was the soup tasty?

Çorba çok tuzlu.

The soup is too salty.

Çorba istiyor musun?

Do you want soup?

Bu çorba harika.

This soup is great.

Çorba ile başlayalım.

Let's begin with soup.

Çorba çok sıcaktı.

The soup was too hot.

Bu çorba tatsız.

This soup is flavorless.

Çorba için teşekkürler.

- Thank you for the soup.
- Thanks for the soup.

Mutfakta çorba yiyorum.

I'm eating soup in the kitchen.

Çorba aşırı sıcak.

The soup is too hot.

Evde çorba pişir.

Cook the soup in the house.

Çorba soğuk değil.

The soup is not cool.

Çorba tencerede fokurduyor.

The soup is bubbling in the pot.

Çorba soğumuş maalesef.

Unfortunately, the soup is only lukewarm.

Bu çorba tuzlu.

This soup is salty.

Biraz çorba iç.

Have some soup.

Bu çorba lezzetli.

This soup is delicious.

Çorba istemiyor musun?

Don't you want soup?

Bu çorba sulu.

This soup is watery.

Bir çorba yiyeceğim.

I will eat a soup.

Tom çorba yapıyor.

Tom is making soup.

- Çorba parası çıktı.
- Hadi iyisin! Çorba parası çıktı.

Winner winner chicken dinner!

- Hiç çorba kasen var mı?
- Çorba kaselerin var mı?

Do you have any soup bowls?

- Çok tuzlu çorba kötüdür.
- Çorba çok kötü. Tuzu fazla kaçmış.
- Çorba berbat. Aşırı tuzlu olmuş.

The soup is very bad. It's too salty.

Tenceredeki çorba çok tuzluydu.

The soup in the pot tasted very salty.

Kasedeki çorba çok lezzetliydi.

The soup in the bowl was very delicious.

Çorba gerçekten çok sıcakmış.

The soup is really very hot indeed.

Sıcak çorba yemeyi severim.

I enjoy eating hot soup.

Bu çorba çok baharatlı.

This soup is too spicy.

Bu kaşık çorba içindir.

This spoon is for soup.

Bu çorba çok tuzlu.

This soup's too salty.

Biraz çorba ister misin?

Do you want some soup?

Bir çatalla çorba yiyemezsin.

You can't eat soup with a fork.

Tom ocakta çorba yapıyor.

Tom is making soup on the stove.

Çorba içerken gürültü yapma.

Don't make noise when you eat soup.

Tom çorba kutusunu açtı.

Tom opened a can of soup.

Kaç kâse çorba yedin?

How many bowls of soup did you eat?

Çorba ister misiniz dedim.

I said if you wanted soup.

Çorba biraz fazla tuzlu.

The soup is a bit too salty.

Biz nadiren çorba içeriz.

We rarely have soup.

Çorba içerken ses çıkarma.

Don't make noise while eating soup.

Çorba yerken ses yapma.

Do not make a noise when you eat soup.

Çorba içtiğin zaman hüpletme.

When you drink soup, don't make any hissing sound.

Çorba ısınıncaya kadar bekleyin.

Wait till the soup warms.

Bu çorba gerçekten iyi.

This soup is really good.

Çorba tabağın var mı?

- Do you have a bowl for soup?
- Do you have a soup dish?

Çorba bir kaşıkla yenir.

Soup is eaten with a spoon.

Garson çorba servis edecek.

The waiter will serve a soup.

Biz bir kaşıkla çorba yeriz.

We eat soup with a spoon.

Çorba çok tuzlu ve kötü.

The soup is very bad. It's too salty.

Bu çorba gerçekten çok güzel.

This soup tastes really great.

Bu çorba çok sıcak, içemem.

The soup's too hot, I can't eat it.

Sıcak bir çorba yemek istiyorum.

I would like to eat a hot soup.

Dikkat et. Çorba çok sıcak.

Be careful. The soup's very hot.

Ucuz etle iyi çorba yapamazsın.

You can't make good soup with cheap meat.

Aslına bakarsan çorba çok tuzluydu.

Actually, the soup was too salty.

Bu çorba gerçekten çok harika.

This soup tastes really great.

Bir çorba kasen var mı?

Do you have a soup bowl?

Çorba çok sıcak. Hemen içmemelisin.

The soup is very hot. You shouldn't eat it now.

Bugün akşam yemeğimde çorba vardı.

Today I had soup for dinner.

Büyükannem sadece biraz çorba içti.

My grandma just drank a bit of soup.

Dikkatli ol! Çorba çok sıcak.

Be careful! The soup is very hot.

Bir çatalla çorba yemek imkansızdır.

It's impossible to eat soup with a fork.

Çorba veya salata seçeneğiniz var.

You have the choice of soup or salad.

Çorba veya salata ile geliyor.

It comes with soup or salad.

Bu ne tür bir çorba?

What kind of soup is this?

Senin için biraz çorba hazırlayacağım.

I'll make some broth for you.

Biraz daha çorba ister misin?

Would you like some more soup?

Tom gömleğinin üstüne çorba döktü.

Tom spilled soup on his shirt.

Tom üç kâse çorba içti.

Tom ate three bowls of soup.

Bir bardak sıcak çorba beni rahatlattı.

A cup of hot soup relaxed me.

Ne kadar çorba istediğini ona sor.

Ask her how much soup she wants.

O, ikinci bir porsiyon çorba içti.

He had a second helping of soup.

Ben büyük bir tencerede çorba pişiriyorum.

I'm cooking soup in a large pot.

Çorba o kadar sıcaktı ki, içemedim.

The soup I had was so hot I couldn't drink it.