Translation of "Anahtara" in English

0.006 sec.

Examples of using "Anahtara" in a sentence and their english translations:

O anahtara bastı.

She pressed the switch.

Anahtara ihtiyacım olacak.

I'm going to need the key.

Anahtara ihtiyacın var mı?

Do you need the key?

Bir anahtara ihtiyacın var.

You need a key.

Bir anahtara ihtiyacın olacak.

You will need a key.

Bu anahtara sahip olmanız gerekmiyor.

You're not supposed to have this key.

O anahtara dokunmak senin için yasaktır.

It is forbidden for you to touch that switch.

Lütfen bu anahtara göz kulak ol.

Please take charge of this key.

Kutuyu açmak için bir anahtara ihtiyacın var.

You need a key to open the box.

Kraliyet mücevherleri kilit ve anahtara bağlı tutulur.

The royal jewels are kept under lock and key.

Bu anahtara dokunursanız, perdeler otomatik olarak açılacak.

If you touch this switch, it will open the curtains automatically.

Onu açmak için bir allen anahtara ihtiyacın olacak.

You'll need an Allen key to open it.

Bir kasayı açmak için bir anahtara ihtiyacım var.

I need a key to open a box.

Bu mesajı deşifre etmek için anahtara ihtiyacım var.

I need the key to decode this message.

- Sami'nin anahtarı var.
- Sami anahtara sahip.
- Anahtar Sami'de.

Sami has the key.

Onlar bu adamın şehrin tüm kapılarını açan, usta bir anahtara sahip olduğunu söylüyor.

They say that that man has a master key which opens all the doors of the city.

- Kapıyı açmak için bir kart anahtara ihtiyacın var.
- Kapının kilidini açman için manyetik kart gerekiyor.
- Kapının kilidini açmanız için manyetik kart gerekiyor.

You need a keycard to open the door.