Translation of "Açmak" in Japanese

0.007 sec.

Examples of using "Açmak" in a sentence and their japanese translations:

Pencereyi açmak zorundayım.

- その窓、開けないといけないんだ。
- 私は窓を開けなければなりません。
- 窓を開けなきゃ。

Bir hesap açmak istiyorum.

- 口座を開きたいのですが。
- 口座を開設したいのですが。

Sana dert açmak istemiyorum.

あなたに迷惑をかけたくありません。

İnsanları açmak çok merak uyandırıcı.

好奇心こそが 人々から反応を促すものですよ

Tom kapıyı açmak için tekmeledi.

トムはドアを蹴り開けた。

Onu açmak için boşuna uğraştım.

- それを開けようとしてみたがだめでした。
- それを開けようとしたがだめだった。

O zarfı açmak için kesti.

- 彼は封筒を切って開けた。
- 彼は、その封筒を切り開いた。

Bir banka hesabı açmak istiyorum.

- 銀行口座を開設したいんですけど。
- 銀行口座を作りたいんですけど。

Radyoyu açmak için butona bastım.

私はボタンを押してラジオをつけた。

Kiraz ağaçları çiçek açmak üzere

桜が咲こうとしている。

Ben pencereyi açmak zorunda mıyım?

- 私がその窓を開けなければならないのですか。
- 窓は開けなきゃいけないの?

İkinci unsur ise dış kilidi açmak.

さて2つ目のテーマは 外側の鍵を開けることです

Cumbayı açmak için sadece butona basmalısınız.

ボタンを押すだけで出窓はあく。

Açmak için o kapıyı itmek zorundasın.

押せばドアが開きます。

Ben bir tasarruf hesabı açmak istiyorum.

預金口座を開設したいのですが。

İlk unsurun kilidi içten açmak olduğu yazıyor.

第1のテーマは 内面の鍵を開けることです

Onu açmak için o kapıyı çekmek zorundasın.

引けばドアが開きます。

Onu açmak için bir alete ihtiyacımız var.

それを開ける道具が必要です。

O, kapıyı iterek açmak için bütün gücüyle uğraştı.

彼は力いっぱいドアを押し開けようとした。

Boşanma davası açmak için iyi bir nedeni vardı.

彼女には離婚申請をする十分な根拠があった。

Bir süpermarkete yer açmak için eski evler yıkıldı.

スーパーの敷地を取るために古い家は取り壊された。

Pekâlâ, yapacağımız ilk şey buraya küçük bir delik açmak.

まずやることは 穴を少し掘ることだ

- Pencereyi açmam gerekiyor mu?
- Ben pencereyi açmak zorunda mıyım?

私がその窓を開けなければならないのですか。

Tom kapıyı açmak için Mary'nin ona verdiği anahtarı kullandı.

トムはメアリーにもらった鍵でドアを開けた。

John bunun karanlık bir evdeki ışıkları açmak gibi olduğunu söylüyordu.

ジョンは 暗い家に明かりをつけたような 感覚だったと言いました

Ama ben duş musluğunu açmak için çalıştığımda, bu siyah kabarcıklı sıvı dışarı çıktı.

だがシャワーの蛇口を捻ろうとした瞬間、あの黒い泡立った液体が流れてきた。