Translation of "Açmak" in Polish

0.007 sec.

Examples of using "Açmak" in a sentence and their polish translations:

Pencereyi açmak istemiyorum.

Nie chcę otworzyć okna.

Işığı açmak ister misin?

Chcesz zapalić światło?

Zarfı açmak için yırttı.

Tom rozerwał kopertę.

O zarfı açmak için kesti.

Rozciął kopertę.

Kiraz ağaçları çiçek açmak üzere

Wiśnie właśnie mają kwitnąć.

Pekâlâ, yapacağımız ilk şey buraya küçük bir delik açmak.

Najpierw wykopię tutaj małą dziurę.

Lambaya açmak için bir, kapatmak için iki kez dokunun.

Dotknij raz podstawy lampy, aby ją włączyć i drugi raz, aby wyłączyć.

- Pencereyi açmam gerekiyor mu?
- Ben pencereyi açmak zorunda mıyım?

Czy muszę otwierać okno?

Kendi şirketimi açmak için P&G'deki işimden ayrılmaya karar verdim.

opuściłem P&G, by założyć własny biznes.

Tom kutuyu açmak istemiyor fakat onun içinde ne olduğunu biliyor.

Tom nie chce otworzyć pudełka, ale chce wiedzieć, co w nim jest.