Translation of "Anadil" in English

0.004 sec.

Examples of using "Anadil" in a sentence and their english translations:

- Ben anadil konuşuru değilim.
- Anadil konuşuru değilim.

I'm not a native speaker.

Sen kesinlikle bir anadil konuşanısın.

You are definitely a native speaker.

Fransızcanın bir anadil konuşuru musun?

Are you a native speaker of French?

Oğlumun okulundaki tüm İngilizce öğretmenleri, anadil konuşurudurlar.

All the English teachers at my son's school are native speakers.

Bir anadil konuşurunun bunu o şekilde söyleyeceğini sanmıyorum.

- I don't think a native speaker would ever say it that way.
- I don't think that a native speaker would ever say it that way.

Bir anadil konuşuru muhtemelen bunu o şekilde söylemezdi.

A native speaker wouldn't likely say it that way.

Bir anadil konuşuru ile İngilizce konuşmayı tercih ederim.

I prefer speaking English with a native speaker.

Anadil olarak bilen biriyle Almanca konuşmayı tercih ederim.

I prefer speaking German with a native speaker.

Sana Tom'un bir anadil konuşuru olmadığını düşündüren nedir?

What makes you think Tom isn't a native speaker?

Bu kitap Japonca'yı anadil olarak konuşmayan öğrenciler için tasarlandı.

This book is intended for students who do not speak Japanese as a native language.

Bir dili anadil olarak konuşanlar bile tüm kelimelerini bilmezler.

Even native speakers of a language don't know all of its words.

Web sitemizde anadil konuşucuları tarafından hazırlanan ses dosyalarını dinleyebilirsiniz.

You can listen to audio files by native speakers on our website.

Şarkı sözleri, anadil olarak konuşanlar tarafından bile yanlış işitilirler.

Song lyrics are often misheard, even by native speakers.

Ben anadil olarak konuşan birinin bunu o şekilde söyleyeceğinden şüpheliyim.

- I doubt a native speaker would say it that way.
- I doubt that a native speaker would say it that way.

Tom iki dil biliyor, ama ikisini de anadil düzeyinde konuşamıyor.

Tom speaks two languages, but he doesn't sound like a native speaker of either.

Gramer olarak doğru ama anadil olarak konuşanlar böyle bir şey söylemezler.

- It's grammatically correct, but native speakers wouldn't say that.
- Grammatically, it's correct, but native speakers wouldn't say something like that.

İletişim kurmak için bir anadil konuşuru gibi ses çıkarmak zorunda değilsin.

You don't have to sound like a native speaker in order to communicate.

Onun İngilizce konuştuğunu duyduysan onun bir anadil konuşuru olmadığını asla tahmin edemezsin.

If you heard her speaking English, you would never guess that she wasn't a native speaker.

Bir anadil konuşurunun şimdiye kadar onu o şekilde söylediğini hayal bile edemiyorum.

I can't imagine a native speaker ever saying it that way.

Çoğu insan bir yabancı dil öğrenmenin en iyi yolunun bir anadil konuşurundan öğrenmek olduğunu söylüyorlar.

Most people say that the best way to learn a foreign language is to learn from a native speaker.

Mary iyi Esperanto bilgisine sahip olmanın yanı sıra bir Portekizce anadil konuşuru ve İngilizce ve İspanyolcada akıcıdır.

Mary is a native speaker of Portuguese and fluent in English and Spanish, in addition to having good knowledge of Esperanto.

- Sanırım hata olmadığından emin olmak için raporunu bir anadil konuşuruna baştan aşağı okutmalısın.
- Hata olmadığından emin olmak için raporunu anadili olab birine okutsan iyi olur bence.

I suggest you have a native speaker read over your report to make sure there are no errors.

Rus dili anadil olarak eski Sovyetler Birliği'nin kurucu cumhuriyetlerini oluşturan Rusya, Beyaz Rusya, Ukrayna, Kazakistan ve Kırgızistan'da konuşulan ve Letonya, Estonya ve başka birçok ülkede resmi olmamasına karşın yaygın olarak kullanılan bir Slav dilidir.

The Russian language is a Slavic language spoken natively in Russia, Belarus, Ukraine, Kazakhstan and Kyrgyzstan, and is widely used, although without official imprimatur, in Latvia, Estonia and many other countries that form the constituent republics of the former Soviet Union.