Translation of "Amacım" in English

0.005 sec.

Examples of using "Amacım" in a sentence and their english translations:

Amacım nedir?

What is my purpose?

Amacım bu değildi.

That was not my point.

Gelme amacım sensin.

It's you I've come for.

Bu benim amacım.

That's my point.

O benim amacım.

That's my aim.

Amacım mutlu olmaktır.

My goal is to become happy.

Amacım Fransızca öğrenmektir.

My goal is to learn French.

Yani buradaki ikinci amacım

So my second goal here on stage

Ve buradaki amacım ne?

And what's my agenda here?

Dünyayı değiştirme amacım yok,

I do not seek the change the world,

Amacım zarar vermek değildi.

I meant no harm.

Amacım saygısızlık etmek değil.

I mean no disrespect.

Amacım bir doktor olmaktır.

- My aim is to be a doctor.
- My goal is to become a doctor.

Hayatta amacım başbakan olmaktır.

My goal in life is to be Prime Minister.

Amacım zarar vermek değildir.

I mean no harm.

Amacım insanlara sanat öğretmektir.

My goal is to make people know art.

Benim amacım o değildi.

That wasn't my object.

Amacım burnumu sokmak değildi.

I didn't mean to pry.

Amacım Tom'u uyandırmak değildi.

I didn't mean to wake Tom up.

Benim amacım mutlu olmak.

My goal is to be happy.

Amacım birçok dilli olmaktır.

- My goal is to become a polyglot.
- My goal is to be a polyglot.

Amacım bir doktor olmak.

My aim is to be a doctor.

Amacım önerine itiraz etmek değil.

I don't mean to object to your proposal.

Benim amacım duygularını incitmek değildi

It was not my intention to hurt your feelings.

Hayattaki amacım roman yazarı olmaktır.

My goal in life is to be a novelist.

Üzgünüm. Amacım seni ağlatmak değildi.

I'm sorry. I didn't mean to make you cry.

Benim amacım senin dilini öğrenmektir.

My goal is to learn your language.

Üzgünüm, amacım seni korkutmak değildi.

Sorry, I didn't mean to scare you.

Üzgünüm, amacım sözünü kesmek değildi.

Sorry, I didn't mean to interrupt.

Amacım size zarar vermek değildi.

I meant you no harm.

Bu çalışma benim hayattaki amacım.

This work is my purpose in life.

Gerçekten o benim amacım değildi.

Honestly, that wasn't my aim.

Amacım senin keyfini kaçırmak değildi.

That wasn't my intention to get upset you.

Üzgünüm, amacım sizi terslemek değildi.

Sorry, I didn't mean to snap at you.

- O benim amacım.
- Niyetim bu.

That's my intention.

Amacım onu olması gereken hâle getirmek.

but rather keep it as it's meant to be.

Amacım onu hayal kırıklığına uğratmak değildi.

I did not mean to disappoint her.

Amacım bir gün bu albümü almaktır.

My goal is to get in this album one day.

Amacım konuşmanıza kulak misafiri olmak değildi.

I didn't mean to eavesdrop on your conversation.

Büyüdüğüm zaman amacım bir doktor olmak.

I aim to be a doctor when I grow up.

- Saygısızlık etmek istememiştim.
- Amacım saygısızlık yapmak değildi.

I didn't mean any disrespect.

- Amacım Tom'u incitmek değildi.
- Tom'u incitmek istemedim.

I didn't mean to hurt Tom.

Bir kadın olarak daha büyük bir amacım vardı.

I understood as a woman that I had a greater purpose.

Eski karımı hâlâ özlüyorum ama benim amacım iyileşmek.

I still miss my ex-wife, but my aim is getting better.

Amacım otuz olmadan önce bir ev sahibi olmaktır.

My goal is to own a home before I'm thirty.

Amacım Emmet'in teorisinin biyolojiye olan etkisini araştırmak değildir.

It is not my purpose to investigate the impact of Emmet's theory on biology.

Benim amacım her zaman en iyi çözümleri bulmak.

My aim is always to find the best solutions.

Ressam olarak amacım mümkün olan en düşük miktarı kullanmak.

My goal as an artist is to use the smallest amount possible.

Belki senin duygularını incittim ama benim amacım o değildi.

Perhaps I have hurt your feelings, but that was not my intention.

Bu yüzden amacım, misyonum ülkenin ve dünyanın her yerine gidip

So, my purpose, my mission is to go around the country and the world

- Seni incitmek istemedim.
- Amacım seni incitmek değildi.
- Seni incitmek istememiştim.

I didn't mean to hurt you.