Translation of "İçkileri" in English

0.006 sec.

Examples of using "İçkileri" in a sentence and their english translations:

İçkileri ödedim.

I paid for the drinks.

İçkileri unutma.

Don't forget the drinks.

İçkileri satın alacağım.

I'll buy the drinks.

İçkileri getirmenize güveniyor olacağım.

I'll be counting on you to bring the drinks.

Tom içkileri masaya koydu.

Tom put the drinks on the table.

Tom alkollü içkileri hiç içmez.

Tom doesn't drink alcoholic drinks at all.

Tom bir sonraki içkileri ısmarlıyor.

Tom is buying us a round of drinks.

Mike alkollü içkileri içmeyi bıraktı mı?

Did Mike stop drinking alcoholic drinks?

İçkileri doldurduktan sonra, Tom şişeyi Mary'nin önüne koydu.

After pouring drinks, Tom put the bottle down in front of Mary.

Hem Tom'un hem de Mary'nin ellerinde içkileri var.

Tom and Mary both have drinks in their hands.

Tom bardaki herkes için bir sonraki içkileri ısmarladığında şaşırdım.

I was surprised when Tom bought a round of drinks for everyone at the bar.

Gece ilerleyip Tom içkileri devirdikçe, esprileri de gittikçe daha müstehcenleşti.

As the night wore on and Tom drank more and more, his jokes got progressively smuttier.

Alkollü içkileri her gün içmek istemiyordu. Fakat bira onun sevdiği içkisidir, bu yüzden o her gün alkolsüz bira içiyor.

She didn't want to drink alcoholic drinks every day. However, beer is her favorite drink, so she drinks non-alcoholic beer every day.