Translation of "önüne" in Dutch

0.003 sec.

Examples of using "önüne" in a sentence and their dutch translations:

Önüne bak.

Kijk vooruit.

Kapının önüne koyuldun.

- Je bent buitengegooid.
- Je bent aan de deur gezet.

Balıkçılığın etkilerinin önüne geçip

We moeten de invloed van de visserij te snel af zijn

Bütün sırları gözler önüne serildi.

Al hun geheimen werden onthuld.

Bunu göz önüne almak zorundasın.

Je moet er rekening mee houden.

Kuyruktakilerin önüne geçmek çok kabaca.

Het is zeer onbeleefd om voor te steken in een rij.

Gece, hayvanların önüne olağanüstü zorluklar çıkarıyor.

...geeft de nacht dieren bijzondere uitdagingen...

...gece, hayvanların önüne olağanüstü zorluklar çıkarıyor.

...geeft de nacht dieren uitzonderlijke uitdagingen...

Veya binalarınızdaki enerji israfının önüne geçtiniz.

of de energieverspilling in je gebouwen verminderde.

Şimdi yeni kral Hjorvard'ın önüne çıkarıldı….

Nu werd hij voor de nieuwe koning, Hjorvard, getrokken….

Tom Mary'nin önüne bir küllük koydu.

Tom zette de asbak voor Maria.

Rapor birçok gencin alkolik olduğunu gözler önüne serdi.

Uit het rapport bleek dat veel tieners verslaafd zijn aan alcohol.

Her şey göz önüne alınırsa, o iyi bir öğretmen.

Alles bij elkaar genomen, is hij een goede leerkracht.

Doğru koşullar göz önüne alındığında, kompost solucanları olağanüstü bir hızla üretebilir.

Onder de juiste omstandigheden planten compostwormen zich ongelooflijk snel voort.

Termal görüntüleme, şahane bir stratejiyi gözler önüne seriyor. Dişi aslan, intizamsız sürüden ayrılıyor.

Warmtebeelden onthullen een opmerkelijke strategie. De leeuwin scheidt zich af van de wanordelijke groep.

Bu savunma ancak karanlık çökünce belli olur. Resife mavi ışık vurunca neler olduğu gözler önüne serilir.

Die wordt pas zichtbaar in het donker. Het rif dat baadt in blauw licht onthult wat er aan de hand is.