Translation of "önüne" in Polish

Önüne bak.

Patrz przed siebie.

- Dikkat et!
- Önüne bak!

Uwaga!

Araba, binanın önüne park edildi.

Samochód jest zaparkowany przed budynkiem.

Bütün sırları gözler önüne serildi.

Wszystkie ich tajemnice zostały ujawnione.

Bunu göz önüne almak zorundasın.

Musisz wziąć to pod uwagę.

Gece, hayvanların önüne olağanüstü zorluklar çıkarıyor.

noc stawia zwierzęta przed niezwykłymi wyzwaniami...

...gece, hayvanların önüne olağanüstü zorluklar çıkarıyor.

noc stawia zwierzęta przed wyzwaniami...

Tom Mary'nin önüne koyduğu şeyi yer.

Tom zjada wszystko, co Mary przed nim postawi.

Tom'un bir otobüsün önüne atladığı doğru mu?

To prawda, że Tom skoczył pod autobus?

Köylüler yabancıyı düşmanları olarak göz önüne aldı.

Wieśniacy uważali obcego za swojego wroga.

Kocası onun onun önüne koyduğu her şeyi yer.

Jej mąż je wszystko, co ona przed nim postawi.

Saatin kaç olduğu göz önüne alındığında, süpermarket nispeten boştu.

Biorąc pod uwagę, jaka była pora, w supermarkecie było stosunkowo pusto.

- Bu olasılığı da göz önüne aldım.
- Bu olasılığı da düşündüm.

Rozważałem również tę możliwość.

- Biz onun gençliğini hesaba katmalıyız.
- Biz onun gençliğini göz önüne almalıyız.

- Powinniśmy wziąć pod uwagę jego młodość.
- Musimy uwzględnić jego młody wiek.

Termal görüntüleme, şahane bir stratejiyi gözler önüne seriyor. Dişi aslan, intizamsız sürüden ayrılıyor.

Kamera termowizyjna ujawnia niezwykłą strategię. Lwica oddala się od niezorganizowanych młodych.

- Tom uzaya baktı.
- Tom'un gözü daldı.
- Tom boş boş önüne baktı.
- Tom boşluğa baktı.

Tom patrzył w przestrzeń.

Bu savunma ancak karanlık çökünce belli olur. Resife mavi ışık vurunca neler olduğu gözler önüne serilir.

Można to dostrzec dopiero po zmroku. W niebieskim świetle widać, co się dzieje.