Translation of "ünlüydü" in English

0.003 sec.

Examples of using "ünlüydü" in a sentence and their english translations:

Tom ünlüydü.

Tom used to be famous.

- Oğlu kadar kızı da ünlüydü.
- Kızı oğlu kadar ünlüydü.

His daughter, as well as his son, was famous.

Kral muhteşem mekanıyla ünlüydü.

The king was famous for his splendid palace.

Profesör kanaatkar yemekleriyle ünlüydü.

The professor was famous for his abstemious meals.

Babil, asma bahçeleriyle ünlüydü.

Babylon was famous for its hanging gardens.

Londra, yaşadığım yer, sisiyle ünlüydü.

London, where I live, used to be famous for its fog.

Oğlunun yanı sıra kızı da ünlüydü.

- His daughter, as well as his son, was famous.
- His daughter, as well as his son, were famous.

Sami zaten dünya çapında bir ünlüydü.

Sami was already a wolrdwide celebrity.

O çok iyi bir pilot olduğu için ünlüydü.

He was renowned to be a very good pilot.

Görünüşe göre, Tom o albümü piyasaya çıkarmadan önce zaten ünlüydü.

Apparently, Tom was already famous before he released that album.

Berthier, kıskançlıkları ve kinleri ile de ünlüydü: Ney'in yetenekli genelkurmay başkanı Jomini'ye

Berthier was also notorious for his jealousies  and grudges: his pedantic vendetta against