Translation of "Muhteşem" in English

Muhteşem!

- Perfect!
- Fantastic!

Muhteşem.

- It's magnificent.
- It's gorgeous.

Oldukça muhteşem, oldukça muhteşem.

Quite amazing, quite amazing.

Manzara muhteşem.

The landscape is magnificent.

Muhteşem görünüyorsun.

You look gorgeous.

Küpelerin muhteşem.

Your earrings are gorgeous.

Muhteşem fikir.

Great idea.

Mary muhteşem.

- Mary is gorgeous.
- Mary is stunning.

Bu muhteşem.

- This is great.
- This is magnificent.

Tom muhteşem.

Tom is magnificent.

Bunlar muhteşem.

These are gorgeous.

Oh! Muhteşem!

Oh! Marvelous!

Renkler muhteşem.

The colors are gorgeous.

Renk muhteşem.

The color is spectacular.

Muhteşem kampanyalar var

and CALM's L'eau de Chris,

Muhteşem bir manzara!

It's a hell of a view!

Planın muhteşem görünüyor.

Your plan sounds great.

Bu manzara muhteşem.

This scenery is magnificent.

Muhteşem bir yardımcısın.

You've been a great help.

O gerçekten muhteşem.

He's really gorgeous.

Tom muhteşem görünüyordu?

Tom looked great.

Bu çok muhteşem.

That's so great.

Birlikte muhteşem olacağız.

We'd be great together.

Harabeler gerçekten muhteşem.

The ruins are truly magnificent.

Bu forum muhteşem.

This forum is marvellous.

Bu gerçekten muhteşem!

- That's really great!
- That's really great.

Manzara gerçekten muhteşem.

The scenery is really splendid.

Gerçekten muhteşem görünüyorsun.

You look really gorgeous.

Tom muhteşem görünüyor.

Tom looks magnificent.

Onlar muhteşem görünüyor.

They look magnificent.

Bu gerçekten muhteşem.

It is magnificent indeed.

Muhteşem İngilizcen var.

You have superb English.

Bu video muhteşem!

This video is magnificent!

Burası gerçekten muhteşem.

This place is really beautiful.

Mary gerçekten muhteşem.

Mary is really gorgeous.

Muhteşem Gatsby'ı okudun?

Have you read The Great Gatsby?

Bu oldukça muhteşem.

This is pretty spectacular.

Gerçekten muhteşem görünüyor.

It really looks amazing.

Muhteşem bir performanstı.

It was a splendid performance.

Aslanlar muhteşem yaratıklardır.

Lions are magnificent creatures.

Mary muhteşem görünüyor.

Mary looks marvelous.

Bu öğretmen muhteşem.

This teacher is amazing.

Leyla'nın başörtüsü muhteşem.

Layla's hijab is gorgeous.

- Sami muhteşem bir çocuktu.
- Sami muhteşem bir oğlandı.

Sami was a gorgeous boy.

Arkadaki o muhteşem görüntü

that spectacular backdrop ...

Muhteşem bazı ortaklar bulduk

including the government of India,

Bu muhteşem bir sonuç.

That's an amazing result.

Ne muhteşem bir manzara!

What a marvelous sight!

Ne muhteşem bir hava.

What marvelous weather.

Kral muhteşem mekanıyla ünlüydü.

The king was famous for his splendid palace.

Bu muhteşem bir proje.

It is a stupendous project.

Bu muhteşem bir fikir.

- That's a splendid idea.
- This is a great idea.
- It's a great idea.
- That's a wonderful idea.
- This is a fantastic idea.
- It's a lovely idea.
- That's a fantastic idea.
- That's a terrific idea.
- That's a lovely idea.

Muhteşem kek ağzımı sulandırdı.

The gorgeous cake made my mouth water.

Ailemize muhteşem bir yardımcısın.

You've been a great help to our family.

Tekrar buluşabilsek muhteşem olurdu.

It would be great if we could meet again.

Muhteşem bir kıyafet giyiyordu.

She was wearing a splendid outfit.

Muhteşem kokuyor. Ne pişiriyorsun?

This smells great! What are you cooking?

Muhteşem bir vücudu var.

He has a body to die for.

O gençken muhteşem olmalı.

She must have been gorgeous when she was young.

O gençliğinde muhteşem olmalı.

She must have been gorgeous in her youth.

Mary muhteşem, değil mi?

Mary is gorgeous, isn't she?

Ne muhteşem bir öneri!

What a marvelous suggestion!

Kanada'da muhteşem zaman geçiriyorum.

I'm having a great time in Canada.

Bu gerçekten muhteşem havadır.

This really is great weather.

Tom bir muhteşem teşhisçi.

Tom is a brilliant diagnostician.

O göz alıcı muhteşem.

He's drop-dead gorgeous.

Mary muhteşem bir kızdır.

Mary is a gorgeous girl.

Ne muhteşem bir yer!

What a great place!

- Tom muhteşem.
- Tom harika.

Tom is wonderful.

Tom muhteşem değil mi?

Isn't Tom magnificent?

Gerçekten muhteşem bir gün.

This is certainly a glorious day.

Muhteşem Gatsby'yi lisedeyken okudum.

I read The Great Gatsby when I was in high school.

Evet, muhteşem değil mi?

Yeah, isn't that great?

Kurbağalar böyle muhteşem yaratıklar.

Frogs are such marvelous creatures.

Bu havai fişekler muhteşem.

These fireworks are spectacular!

Deniz kaplumbağaları muhteşem yaratıklardır.

Sea turtles are magnificent creatures.

Tom muhteşem zaman geçirdi.

Tom had a great time.

O şelale muhteşem görünüyor.

That waterfall looks amazing.

Leyla muhteşem bir kızdı.

Layla was a gorgeous girl.

Mary muhteşem bir kadındır.

Mary is a gorgeous woman.

Bu muhteşem bir parça.

This is spectacular piece.

Sami onu muhteşem buldu.

Sami found that amazing.

Kabiliye muhteşem bir bölgedir.

Kabylie is an amazing area.

Görme yeteneğim muhteşem olmasına rağmen.

even though my vision is perfect.