Translation of "örmeyi" in English

Örgü örmeyi seviyor.

- She likes to knit.
- He likes knitting.

Tom örgü örmeyi sever.

Tom likes to knit.

Tom'da örgü örmeyi sever.

- Tom likes knitting too.
- Tom likes knitting, too.

O kazağı örmeyi bitirdin mı?

Have you finished knitting that sweater?

Tom örgü örmeyi öğrenmek istiyor.

Tom wants to learn how to knit.

Bir kız olarak Mary saç örmeyi öğrendi.

Mary learned to braid hair as a girl.

- Büyükannem örgü örmeyi seviyor.
- Anneannem örgü örmesini sever.
- Babaannem örgü yapmayı sever.

My grandmother likes to weave things.

- Evde kalıp örgü örmeyi tercih ederim.
- Evde oturup örgü örerim daha iyi.

I'd rather stay home and knit.