Translation of "öğrendiler" in English

0.003 sec.

Examples of using "öğrendiler" in a sentence and their english translations:

Öğrendiler.

They learned.

Öğrendiler de.

And they did.

Onlar bunu nereden öğrendiler?

Where did they learn this?

Onlar ailelerinin geçinmediğini öğrendiler.

They found out their families didn't get along.

- Onlar beş yaşındayken dalış öğrendiler.
- Onlar, beş yaşındayken dalmayı öğrendiler.

They learned to dive when they were five.

Onlar Tom hakkında nasıl öğrendiler?

How did they find out about Tom?

İnsanlar o konuyu nasıl öğrendiler?

How did people find out about it?

Diğerleri, siyasi tutuklulardan çok şey öğrendiler.

Regular prisoners learned a lot from political prisoners.

İlgili belgelerin yığınını incelerken gerçeği öğrendiler.

They found out truth while examining a pile of relevant documents.

Göçmenler vadideki toprağın verimli olduğunu öğrendiler.

The settlers learned that the land in the valley was fertile.

Sami ve Leyla çocuklarının olamayacağını öğrendiler.

Sami and Layla found out that they couldn't have children.

Maya rahipleri astronomi hakkında çok şey öğrendiler.

Maya priests learned much about astronomy.

Annem ve babam okulu asmış olduğumu öğrendiler.

My parents found out that I had skipped school.

Mini etekler daha kısa olamaz gibi göründüğü zaman, onların yukarıdan kısaltılabileceklerini öğrendiler.

When it seemed miniskirts couldn't be any shorter, they found out they could be shortened from above.

Olanı kullanmış oldular ve daha da önemlisi yeni bir teknolojiyi nasıl kullanacaklarını öğrendiler.

their assets and, what is more important, they learned how to work with this new technology.

Bilimciler dünya'nın tarihi boyunca, sıcaklık ve havadaki CO2 seviyelerinin yakından bağlantılı olduğunu öğrendiler.

Scientists have learned that, throughout Earth's history, temperature and CO2 levels in the air are closely tied.