Translation of "çantaya" in English

O, çantaya uzandı.

She reached for the bag.

Çantaya koyduğumu biliyorum.

- I know I packed it.
- I know that I packed it.

Parayı çantaya koy.

Put the money in the bag.

Çocuğu çantaya koyma!

Don't put the child into the bag!

Bebeği çantaya koyma!

Don't put the baby in the bag!

Parasını çantaya koydu.

He put his money in the bag.

Onu çantaya koyma.

Don't put that in the bag.

Bunu çantaya koydum.

I got this in the bag.

Çocukları çantaya koymayın.

Don't put children into the bag.

Onu çantaya koy.

Put it in the bag.

Çantaya göz kulak olun.

Keep an eye on the bags.

Çantaya bir etiket iliştirdi.

He attached a label to the bag.

Islak havluyu çantaya koyma.

Don't put the wet towel in the bag.

Bir çantaya ihtiyacım var.

I need a bag.

Cüzdanı bu çantaya boşalt.

Empty the purse into this bag.

O, parasını çantaya koyar.

He puts his money in the bag.

O, çantaya ne koyuyor?

What is she putting into the bag?

Çantaya bir şey koyma.

Don't put anything in the bag.

Leyla parayı çantaya koydu.

Layla put the money in the bag.

Sami parayı çantaya koydu.

Sami put the money in the bag.

Tom parayı çantaya koydu.

Tom put the money in the bag.

Tom çantaya ne koydu?

What did Tom put into the bag?

Çocuk bütün elbiselerini çantaya tıktı.

The boy crammed all his clothes into the bag.

O ıslak havluyu çantaya koyma.

Don't put that damp towel into the bag.

Tüm giysileri çantaya yerleştirdin mi?

Did you fit all the clothes in the bag?

Bu kitap bu çantaya sığmaz.

This book can't go into the bag.

Islak şemsiyenizi bu çantaya koyun.

Put your wet umbrella in this bag.

Lütfen ıslak şemsiyeyi bu çantaya koy.

Put the wet umbrella in this bag, please.

Lütfen her şeyi bu çantaya koy.

Please put everything in this bag.

Onu taşımak için bir çantaya ihtiyacım var.

I need a bag to carry it in.

O senin sahip olduğun aynı çantaya sahiptir.

She has the same bag as you have.

Onların hepsini büyük bir çantaya koyar mısın?

Could you put all of them in a large bag?

- Bir çantaya ihtiyacın var mı?
- Bir çantaya ihtiyacınız var mı?
- Çanta lazım mı?
- Poşet lazım mı?

Do you need a bag?

- Tom'un çantaya koyduğu neydi?
- Tom'un torbaya koyduğu neydi?

What was it that Tom put into the bag?

- Tom çantaya ne koydu?
- Tom torbaya ne koydu?

What did Tom put into the bag?

Bir çantaya ihtiyacım var. Bir tane ödünç verir misin?

I need a bag. Will you lend me one?

Bir süre benim için bu çantaya göz kulak olur musun?

Could you keep an eye on this bag for me for a little while?

Kutu çok büyük ve garipti, bu yüzden bunları bir çantaya koydum ve onları getirdim.

The box was too big and awkward, so I put these in a bag and brought them.