Translation of "Parasını" in English

0.016 sec.

Examples of using "Parasını" in a sentence and their english translations:

Parasını ödemedin.

You didn't pay.

- Onların parasını istemiyorum.
- Onların parasını istemem.

- I don't want their money.
- I don't want her money.

- Parasını bankaya koydu.
- Parasını bankaya yatırdı.

He put his money in the bank.

Caddede parasını soydular.

He was robbed of his money on the street.

Onun parasını ödeyeceğiz.

- We'll pay for it.
- We're going to pay for this.

Tom'un parasını istiyorum.

I want Tom's money.

Tom'un parasını alamam.

I can't take Tom's money.

O parasını tüketti.

He exhausted his money.

O, parasını harcar.

She wastes her money.

Parasını asla unutmaz.

He never forgets his money.

Tom parasını kaybetti.

Tom lost his money.

Parasını kuma gömüyor.

She's burying her money in the sand.

Tom parasını saydı.

Tom counted his money.

Onların parasını istemem.

I don't want their money.

Tom parasını sakladı.

Tom hid his money.

Parasını çantaya koydu.

He put his money in the bag.

Tom'un parasını çaldım.

I stole Tom's money.

Leyla parasını kaybetti.

Layla lost her money.

Tom parasını sayıyor.

Tom is counting his money.

Sami parasını buldu.

Sami has found his money.

Tüm parasını kaybetti.

She lost all of her money.

- Tom parasını boşa harcar.
- Tom parasını israf eder.

Tom wastes his money.

- İçeceklerin parasını ben vereceğim.
- İçkilerin parasını ben öderim.

I'll pay for the drinks.

- Tom parasını boşa harcıyor.
- Tom parasını çarçur ediyor.

Tom is wasting his money.

- O, parasını ona güveniyor.
- O parasını ona emanet eder.

She trusts him with her money.

Adam gezginin parasını soydu.

The man robbed the traveler of his money.

Kız işverenin parasını aşırdı.

The girl made off with her employer's money.

O, tüm parasını bağışladı.

He gave away all his money.

O, parasını kutuya koydu.

He put his money in the box.

Birisi onun parasını çaldı.

Someone stole her money.

Tom bütün parasını tüketti.

Tom used up all his money.

Ödül parasını bankaya yatırdı.

He deposited the prize money in the bank.

Tom bilet parasını ödedi.

Tom paid the fare.

Parasını boşa harcadığına üzülüyor.

He regrets his having wasted his money.

Banka parasını geri istiyor.

The bank wants its money back.

Bütün parasını bana verdi.

He gave me all his money.

Parasını nasıl harcayacağını bilir.

He knows how to spend his money.

Bankaya gidip parasını bozdurdu.

He went to the bank and changed his money.

Tüm parasını kumarda kaybetti.

He lost all of his money gambling.

Yine parasını unuttu mu?

Did he forget his money again?

O neredeyse parasını unutuyordu.

He almost forgot his money.

Tom bütün parasını bağışladı.

- Tom gave away all his money.
- Tom gave all his money away.

O bütün parasını kaybetti.

He lost all of his money.

Tom bütün parasını kaybetti.

- Tom lost all of his money.
- Tom lost all his money.

Tom'un parasını çalanlardan biriyim.

I'm the one who stole Tom's money.

Tom'a parasını geri ver.

Give Tom back his money.

Biri Mary'nin parasını çalmış.

Someone robbed Mary of her money.

Bütün parasını arabaya harcadı.

He spent all of his money on a car.

Tom parasını bankaya yatırdı.

Tom put his money in the bank.

Mary parasını geri istedi.

Mary demanded her money back.

Böylece, tüm parasını kaybetti.

In this way, she lost all her money.

Tom parasını geri istedi.

Tom demanded his money back.

Tom'un parasını sakladığını gördüm.

I saw Tom hiding his money.

Birisi Tom'un parasını çaldı.

Someone stole Tom's money.

Tom, Mary'nin parasını aldı.

Tom took Mary's money.

O, parasını çantaya koyar.

He puts his money in the bag.

Tom bütün parasını harcadı.

Tom has spent all his money.

Dan parasını bugün istiyor.

Dan wants his money today.

Tom bugün parasını istiyor.

Tom wants his money today.

O, parasını unuttu mu?

Did she forget her money?

Tom Mary'nin parasını çalmamalıydı.

Tom shouldn't have stolen Mary's money.

Tom, Mary'nin parasını istemiyor.

Tom doesn't want any of Mary's money.

Tom parasını geri istiyor.

Tom wants his money back.

Tom parasını neredeyse unutuyordu.

Tom almost forgot his money.

Tom parasını nasıl kazandı?

How did Tom make his money?

Fadil Dania'nın parasını aldı.

Fadil took Dania's money.

Mary parasını geri istiyor.

Mary wants her money back.

Sami, Leyla'nın parasını çaldı.

Sami stole Layla's money.

Kimse parasını geri istemedi.

- No one asked for their money back.
- Nobody asked for their money back.

Sami, Leyla'nın parasını istiyor.

Sami wants Layla's money.

Tom parasını kasaya koydu.

Tom put his money in the safe.

- Sami Leyla'ya parasını geri verdi.
- Sami Leyla'ya parasını iade etti.

Sami gave Layla her money back.

- O, parasını, ailesini ve arkadaşlarını kaybetti.
- Parasını, ailesini ve arkadaşlarını kaybetti.

She lost her money, her family and her friends.

- Tom parasını geri istiyor, öyle söyledi.
- Tom parasını geri istediğini söyledi.

- Tom said he wants his money back.
- Tom said that he wants his money back.

- Tom bütün parasını at yarışında yedi.
- Tom tüm parasını beygire yatırdı.

Tom blew all his money gambling on horses.

- Tom bütün parasını atari salonuna yatırdı.
- Tom bütün parasını atari salonunda harcadı.
- Tom tüm parasını atari salonunda yedi.

Tom spent all of his money at the arcades.

Adam onun bütün parasını soydu.

- The man robbed him of all his money.
- That man stole all of his money.

Adam Susan'ın tüm parasını soydu.

The man robbed Susan of all her money.

O beni parasını çalmakla suçladı.

She accused me of stealing her money.

O, şirketin parasını cebine attı.

He pocketed the company's money.

O, bütün parasını kutuya koydu.

He put all his money in the box.

Sahip olduğu azıcık parasını kaybetti.

She lost what little money she had.

Tom parasını geri alacak mı?

Is Tom going to get his money back?

O, parasını hisse senetlerine yatırdı.

He invested his money in stocks.

Onun tüm parasını kaybettiğini söyleniyor.

He is said to have lost all his money.

Tom parasını hibe etmeye çalışıyordu.

Tom was trying to give his money away.

Tom'un parasını ellerine almak istedin.

You wanted to get your hands on Tom's money.

O, parasını ailesini, arkadaşlarını kaybetti.

She lost her money, her family, her friends.

Tom'un parasını nerede sakladığını biliyorum.

I know where Tom hides his money.

Liza tüm parasını giysilere harcıyor.

Liza spends all her money on clothes.