Translation of "çantasındaki" in English

Bu orman ziyaretçisinin çantasındaki

And curious like this one,

Sami, Leyla'nın çantasındaki mücevherleri gördü.

Sami saw jewelry in Layla's purse.

Tom, Mary'ye evrak çantasındaki parayı gösterdi.

Tom showed Mary the money he had in his briefcase.

O ona saldırdığında çantasındaki anahtarlarını arıyordu.

She was looking for the keys in her purse when he attacked her.

Polis köpeği onun çantasındaki kokainin izini buldu.

The police dog found trace amounts of cocaine in his luggage.