Translation of "Arıyordu" in English

Pilakçıyı kim arıyordu?

Who was looking for the record shop?

Tam bunu arıyordu.

He was looking for this very thing.

Kaybolan oğlunu arıyordu.

She searched about for her lost boy.

Tom seni arıyordu.

- Tom was looking for you.
- Tom's been looking for you.

Tom, Mary'yi arıyordu.

Tom was looking for Mary.

Tom ip arıyordu.

Tom looked for the rope.

Kuş solucanları arıyordu.

The bird was looking for worms.

Tom gözlüğünü arıyordu.

Tom looked for his glasses.

O, kavga arıyordu.

He was looking for a fight.

Onlar kavga arıyordu.

They were looking for a fight.

Tom ne arıyordu?

What was Tom looking for?

Ken seni arıyordu.

- Ken has been looking for you.
- Ken was looking for you.

O, kızını arıyordu.

He was looking for his daughter.

Tom cevaplar arıyordu.

Tom was looking for answers.

Patron seni arıyordu.

The boss was looking for you.

Herkes Dan'ı arıyordu.

Everybody was looking for Dan.

Herkes Tom'u arıyordu.

- Everybody was looking for Tom.
- Everyone was looking for Tom.

Tom tavsiye arıyordu.

Tom was looking for advice.

Tavuklar yiyecek arıyordu.

Chickens were looking for food.

Nişanlınız sizi arıyordu.

Your fiancee was looking for you.

Fadıl iş arıyordu.

Fadil was looking around for a job.

Fadıl cevap arıyordu.

Fadil was looking for answers.

Leyla yardım arıyordu.

Layla was looking for help.

Leyla aşkı arıyordu.

Layla was looking for love.

Tom yardım arıyordu.

Tom was looking for help.

Sami macera arıyordu.

Sami was looking for adventure.

Sami hedef arıyordu.

Sami was looking for targets.

Onlar sorun arıyordu.

They were looking for trouble.

O problem arıyordu.

He was looking for trouble.

O sorun arıyordu.

She was looking for trouble.

Tom sorun arıyordu.

Tom was looking for trouble.

Sami bunları arıyordu.

Sami was looking for these.

Sami çocuklarını arıyordu.

Sami was looking for his children.

Sami aşkı arıyordu.

Sami was looking for love.

Sami güvenliği arıyordu.

Sami was calling security.

Sami, Leyla'yı arıyordu.

Sami was looking for Layla.

Herkes seni arıyordu.

Everyone was looking for you.

- Bob konuşacak birini arıyordu.
- Bob bir muhatap arıyordu.

Bob was looking for someone to talk with.

Oğlan kayıp anahtarı arıyordu.

The boy was searching for the lost key.

Karanlıkta bir şey arıyordu.

- He was looking for something in the dark.
- He was searching for something in the dark.

Tom bir şey arıyordu.

Tom was looking for something.

Tom bir silah arıyordu.

Tom looked for a weapon.

Çocuk kaybettiği anahtarı arıyordu.

The boy was searching for the key that he had lost.

Tom dolabının anahtarını arıyordu.

Tom was looking for his locker key.

Sanırım Tom seni arıyordu.

- I think Tom was looking for you.
- I think that Tom was looking for you.

Tom sadece seni arıyordu.

Tom was just looking for you.

Tom karısı Mary'yi arıyordu.

Tom was searching for his wife Mary.

Herkes kayıp çocuğu arıyordu.

Everyone was looking for the missing child.

Bob bir muhatap arıyordu.

Bob was looking for someone to talk with.

Tom bir iş arıyordu.

Tom was looking for a job.

Tom sadece Mary'yi arıyordu.

Tom was just looking for Mary.

Sami biraz istikrar arıyordu.

Sami was looking for some stability.

Sami internette aşk arıyordu.

Sami was looking for love on the Internet.

Sami online aşk arıyordu.

Sami was looking for love online.

Sami bir şey arıyordu.

Sami was looking for something.

Sami bir randevu arıyordu.

Sami was searching for a date.

Sami, Leyla'yı tekrar arıyordu.

Sami was looking for Layla again.

Tom bir satış makinesi arıyordu.

Tom was looking for a vending machine.

Tom bu sabah seni arıyordu.

Tom was looking for you this morning.

Tom bütün sabah köpeğini arıyordu.

Tom has been looking for his dog all morning.

Onların hepsi kayıp çocuğu arıyordu.

They were all looking for the missing child.

Mary o zaman sizi arıyordu.

Mary was looking for you at that time.

O, iyi bir iş arıyordu.

He was looking for a good job.

Tom her yerde seni arıyordu.

Tom was looking all over for you.

Fadil uyuşturucu ve parayı arıyordu.

Fadil was searching for the drugs and money.

Fadıl sevgi ve arkadaşlık arıyordu.

Fadil was seeking love and companionship.

Tom ve Mary birbirlerini arıyordu.

Tom and Mary were looking for each other.

Sami sadece cezalandıracak birini arıyordu.

Sami was just looking for someone to punish.

Sami başka bir iş arıyordu.

Sami was looking for another job.

Tom bir çıkış yolu arıyordu.

Tom searched for a way out.

Sami beni daire numaramdan arıyordu.

Sami was calling me by my apartment number.

Karanlıkta el yordamıyla ışık anahtarını arıyordu.

He was feeling for the light switch in the dark.

- Tom seni arıyor.
- Tom seni arıyordu.

Tom has been looking for you.

Tom veda etmek için seni arıyordu.

Tom was looking for you to say goodbye.

Tom yemek için bir şeyler arıyordu.

Tom was looking for something to eat.

Janet, gösteri işi dünyasında şöhret arıyordu.

Janet was seeking for fame in the world of show business.

Sermayesi için kârlı bir yatırım arıyordu.

He looked for a profitable investment for his capital.

O ona saldırdığında çantasındaki anahtarlarını arıyordu.

She was looking for the keys in her purse when he attacked her.

Tom hazine arıyordu, ancak onu bulamadı.

Tom was looking for the treasure, but didn't find it.

Fadıl, Kahire'de ucuz bir ev arıyordu.

Fadil was looking for a cheap house in Cairo.

Fadıl uyuşturucu alışkanlığını besleyecek yollar arıyordu.

Fadil was looking for ways to feed his drug habit.

Tom daha önce burada Mary'yi arıyordu.

Tom was here earlier looking for Mary.

Sami aşkı tamamen yanlış yerlerde arıyordu.

Sami was looking for love in all the wrong places.

Sami o adam hakkında bilgi arıyordu.

Sami was looking up information about that guy.

İşe alım ekibi gelecek vadeden işçiler arıyordu.

The recruitment team looked for promising employees.

Tom çekmeceyi karıştırdı, bir kurşun kalem arıyordu.

Tom rummaged through the drawer, looking for a pencil.

Tom onun arabasına girmeye çalışan adamı arıyordu.

Tom was looking for the man who tried to break into his car.

Oh, Mary! Tom az önce seni arıyordu.

Oh, Mary! Tom was just looking for you.

Tom bir süre önce burada Mary'yi arıyordu.

Tom was here a while ago looking for Mary.

Bir adam daha önce burada Tom'u arıyordu.

A man was here earlier looking for Tom.

Sami her beş dakikada bir Leyla'yı arıyordu.

Sami was calling Layla every five minutes.

Bu sabah Tom adında bir adam seni arıyordu.

A guy named Tom was looking for you this morning.

Gözlerinde yaşlar olan küçük bir kız annesini arıyordu.

A little girl, with tears in her eyes, searched for her mother.

- Fadıl bir iş arıyordu.
- Fadıl bir iş bakıyordu.

Fadil was looking for a job.

Tom'un çocukları burada bir süre önce onu arıyordu.

Tom's kids were here a while ago looking for him.