Translation of "çalmaktan" in English

0.003 sec.

Examples of using "çalmaktan" in a sentence and their english translations:

O, çalmaktan suçludur.

She is guilty of stealing.

O çalmaktan suçludur.

He is guilty of stealing.

Blues çalmaktan hoşlanırım.

I enjoy playing the blues.

Gitar çalmaktan hoşlanırım.

I like to play guitar.

çalmaktan başka seçenekleri yok.

their only choice is robbing.

Lütfen ıslık çalmaktan vazgeç.

Please stop whistling.

Gitar çalmaktan pek anlamam.

I'm really not much of a guitarist.

Tom piyano çalmaktan hoşlanır.

Tom enjoys playing the piano.

Tom'la çalgı çalmaktan hoşlanıyorum.

I like to play music with Tom.

Ücretsiz müzik çalmaktan hoşlanmıyorum.

I don't like playing music for free.

O, cennetin kapısını çalmaktan bıktı.

She was tired of knocking on heaven's door.

Tom flüt çalmaktan zevk alıyor.

Tom enjoys playing the flute.

Mahkeme onu para çalmaktan suçlu buldu.

The court found him guilty of stealing money.

Gitarlarından en çok hangisini çalmaktan hoşlanıyorsun?

Which one of your guitars do you enjoy playing the most?

Tom bir restoranda peçete çalmaktan tutuklandı.

Tom was arrested for stealing a napkin at a restaurant.

Tom profesyonel olarak gitar çalmaktan vazgeçmeye karar verdi.

Tom decided to give up playing guitar professionally.

- Şarkı söyleyip gitar çalmaktan hoşlanırım.
- Şarkı söylemeyi ve gitar çalmayı seviyorum.

I like singing and playing the guitar.