Translation of "Hoşlanırım" in English

0.012 sec.

Examples of using "Hoşlanırım" in a sentence and their english translations:

Satrançtan hoşlanırım.

- I enjoy playing chess.
- I enjoy chess.
- I like playing chess.

Avlanmaktan hoşlanırım.

I like hunting.

Sarışınlardan hoşlanırım.

I like blondes.

Değişimden hoşlanırım.

I like the change.

Bahçecilikten hoşlanırım.

I enjoy gardening.

Ispanaktan hoşlanırım.

I like spinach.

Klasik müzikten hoşlanırım!

I do like classical music!

O kişiden hoşlanırım.

I like that person.

Hazırlıklı olmaktan hoşlanırım.

I like to be prepared.

Blues çalmaktan hoşlanırım.

I enjoy playing the blues.

Dans etmekten hoşlanırım.

I like to dance.

Karpuz yemekten hoşlanırım.

I like to eat watermelon.

Fotoğraf çekmekten hoşlanırım.

I enjoy taking pictures.

Meydan okumadan hoşlanırım.

I enjoy a challenge.

Sansa dansından hoşlanırım.

I enjoy salsa dancing.

Kırmızı etten hoşlanırım.

I like red meat.

Ben öğrenmekten hoşlanırım.

- I love learning.
- I like learning.

Kuşları gözlemlemekten hoşlanırım.

I love watching birds.

Gitar çalmaktan hoşlanırım.

I like to play guitar.

Amaçsızca yürümekten hoşlanırım.

I like to walk aimlessly.

Araba sürmekten hoşlanırım.

I like driving.

İlahi dinlemekten hoşlanırım.

I like to listen to nasheeds.

Yemek yapmaktan hoşlanırım.

I like cooking.

Bu okuldan hoşlanırım.

I like this school.

Balık yemekten hoşlanırım.

I like to eat fish.

Dondurmadan çok hoşlanırım.

I like ice-cream very much.

Meşgul kalmaktan hoşlanırım.

I like to stay busy.

Parlak şeylerden hoşlanırım.

I like shiny things.

Şehvetli kadınlardan hoşlanırım.

I like voluptuous women.

Ata binmekten hoşlanırım.

I enjoy horseback riding.

Kamp yapmaktan hoşlanırım.

I like camping.

Balık tutmaktan hoşlanırım.

- I love fish.
- I love fishing.
- I enjoy fishing.

Örümcekleri izlemekten hoşlanırım.

I like to watch spiders.

Kelebekleri izlemekten hoşlanırım.

I enjoy watching butterflies.

Meksika yemeklerinden hoşlanırım.

I like Mexican food.

Rock müzikten hoşlanırım.

I like rock music.

Fransızca konuşmaktan hoşlanırım.

I enjoy speaking in French.

Fransızca öğretmekten hoşlanırım.

- I enjoy teaching French.
- I love teaching French.
- I like teaching French.

Bunu yapmaktan hoşlanırım.

I'd enjoy doing that.

Halk müziğinden hoşlanırım.

I like folk music.

Şiir yazmaktan hoşlanırım.

I like writing poems.

Krem şantiden hoşlanırım.

I like whipped cream.

Caz dinlemekten hoşlanırım.

I enjoy listening to jazz.

Sohbet odasına gitmekten hoşlanırım.

I like to go to the chat room.

Ben müzik dinlemekten hoşlanırım.

I like to listen to music.

Geri bildirim bırakmaktan hoşlanırım.

I'd like to leave feedback.

Zor fiilleri çekimlemekten hoşlanırım.

I like to conjugate difficult verbs.

Kısa makaleler yazmaktan hoşlanırım.

I like to write short paragraphs.

Ben bu müzikten hoşlanırım.

I like this music.

Kuzu kebabı yemekten hoşlanırım.

I like to eat lamb kebabs.

Başkalarına yardım etmekten hoşlanırım.

I like helping others.

- Konuşmayı severim.
- Konuşmaktan hoşlanırım.

I like talking.

Ben enstrümantal müzikten hoşlanırım.

I like instrumental music.

Ben trenlere binmekten hoşlanırım.

I like to ride on trains.

O şarkıcıdan çok hoşlanırım.

- I really dig that singer.
- I like that singer a lot.

Ben haber okumaktan hoşlanırım.

I like to read the news.

Yunan yemeklerini yemekten hoşlanırım.

I like to eat Greek food.

Ben yeşil renkten hoşlanırım.

- I like the colour green.
- I like the color green.

Kumul kavunu yemekten hoşlanırım.

I like eating Kumul melons.

Yeni arkadaşlar edinmekten hoşlanırım.

I enjoy making new friends.

Ben sarı renkten hoşlanırım.

- I like the colour yellow.
- I like yellow.

Ben gösterişli kıyafetlerden hoşlanırım.

I like showy clothes.

Beyzbol izlemeye gitmekten hoşlanırım.

I like going to watch baseball.

Ben mavi renkten hoşlanırım.

I like the color blue.

Ben dil öğrenmekten hoşlanırım.

I like to study languages.

Ben dağlarda yürümekten hoşlanırım.

I like to hike in the mountains.

Köpek yarışını izlemekten hoşlanırım.

I enjoy watching dog racing.

Samimi olan insanlardan hoşlanırım.

I like people who are friendly.

Ben de basketboldan hoşlanırım.

I like basketball, too.

Yeni şeyler denemekten hoşlanırım.

I like trying new things.

Ben araç sürmekten hoşlanırım.

I like to drive.

Ben hep partilerden hoşlanırım.

I always enjoy parties.

Çizgi roman okumaktan hoşlanırım.

I like reading comics.

Yüksek sesli müzikten hoşlanırım.

I like loud music.

Tenis ve golf oynamaktan hoşlanırım.

I like playing tennis and golf.

Ben kızıl saçlı olmaktan hoşlanırım.

I like to be a redhead.

"Kekten hoşlanır mısın?" "Evet, hoşlanırım."

"Do you like cake?" "Yes, I do."

Ben aşk hakkında konuşmaktan hoşlanırım.

I like to talk about love.

Farklı yiyecek türlerini yemekten hoşlanırım.

I enjoy eating many different kinds of food.

Ben seninle vakit geçirmekten hoşlanırım.

- I like spending time with you.
- I enjoy spending time with you.

- Matematiği severim.
- Ben matematikten hoşlanırım.

- I like maths.
- I like math.
- I like mathematics.

En çok üzüm jölesinden hoşlanırım.

I like grape jelly best.

Ben tuzlu suda yüzmekten hoşlanırım.

I like to swim in salt water.

Ben Tom'la zaman geçirmekten hoşlanırım.

I enjoy spending time with Tom.

Yemeklerden sonra yürüyüş yapmaktan hoşlanırım.

I like to take a walk after meals.

Ben yeni şeyleri denemekten hoşlanırım.

- I like to try new things.
- I like trying new things.

Her zaman tenis oynamaktan hoşlanırım.

I always enjoy playing tennis.

Ben spor salonunda çalışmaktan hoşlanırım.

I enjoy working out in the gym.

Ben arabamla seyahat etmekten hoşlanırım.

I like to travel with my car.

Ben böyle şeyler yapmaktan hoşlanırım.

I enjoy doing things like this.

Ben arkadaşlarımla sinemaya gitmekten hoşlanırım.

I like to go to the movies with my friends.

Tom'un yazdığı müzik türünden hoşlanırım.

I like the kind of music that Tom writes.