Translation of "Çiçekçi" in English

Çiçekçi parkın karşısında.

The flower shop is opposite the park.

O bir çiçekçi.

He's a florist.

Mary çiçekçi kız olabilirdi.

- Mary could've been the flower girl.
- Mary could have been the flower girl.

Çiçekçi dükkanı tam caddenin karşısında.

The flower shop is just across the street.

Ben bir çiçekçi dükkanında çalışıyorum.

I work in a flower shop.

- Bir çiçekçi kız olamak istemiyor musun?
- Bir çiçekçi kız olmak istemiyor musun?

Don't you want to be a flower girl?

Otelde bir çiçekçi dükkânı var mı?

Is there a flower shop in the hotel?

Bir çiçekçi kız olmak ister misin?

Do you want to be a flower girl?

O yerel bir çiçekçi dükkanında çalışıyor.

She works in the local flower shop.

Tom Park caddesinde bir çiçekçi dükkanında çalışıyor.

Tom works in a flower shop on Park Street.

Orada büyük bir çiçekçi dükkanı var mı?

Is there a large flower shop there?

Amcamın, istasyonun yakınında bir çiçekçi dükkânı var.

My uncle has a flower shop near the station.

- Yakınlarda bir çiçek mağazası var.
- Yakınlarda bir çiçekçi dükkanı var.

There is a flower shop near by.