Translation of "Yardıma" in Dutch

0.058 sec.

Examples of using "Yardıma" in a sentence and their dutch translations:

- Onun yardıma ihtiyacı var.
- Yardıma ihtiyacı var.

Ze heeft hulp nodig.

Bana yardıma geldi.

Ze kwam me te hulp.

Yardıma ihtiyacımız var.

Wij hebben hulp nodig.

Yardıma ihtiyacım yok.

Ik heb geen hulp nodig.

Yardıma ihtiyacım var.

Ik heb hulp nodig.

Yardıma ihtiyacın var.

- Je hebt hulp nodig.
- U heeft hulp nodig.
- Jullie hebben hulp nodig.

Yardıma ihtiyacım olacak.

Ik zal hulp nodig hebben.

Yardıma ihtiyacımız vardı.

We hadden hulp nodig.

Yardıma ihtiyacım vardı.

Ik had hulp nodig.

Yardıma ihtiyacı var.

- Hij heeft hulp nodig.
- Zij heeft hulp nodig.

- Senin gerçekten yardıma ihtiyacın var.
- Sadece yardıma ihtiyacın var.

Je hebt gewoon hulp nodig.

Biraz yardıma ihtiyacım var!

Ik heb een beetje hulp nodig.

Gerçekten yardıma ihtiyacım yok.

Ik heb echt geen hulp nodig.

Tom'un yardıma ihtiyacı var.

Tom heeft hulp nodig.

Onun yardıma ihtiyacı var.

Ze heeft hulp nodig.

Biraz yardıma ihtiyacım var.

Ik heb een beetje hulp nodig.

Sanırım yardıma ihtiyacım var.

Ik denk dat ik hulp nodig heb.

Tom'un yardıma ihtiyacı vardı.

Tom had hulp nodig.

Onların yardıma ihtiyacı var.

Zij hebben hulp nodig.

Mary'nin yardıma ihtiyacı var.

Maria heeft hulp nodig.

Onların yardıma ihtiyacı vardı.

Zij hadden hulp nodig.

Yardıma ihtiyacınız yok mu?

- Hebben jullie geen hulp nodig?
- Hebt u geen hulp nodig?

Yardıma ihtiyacın var mı?

Heeft u hulp nodig?

Benim yardıma ihtiyacım var!

Ik heb hulp nodig!

Biraz yardıma ihtiyaç duyabiliriz.

Wij mogen wat hulp nodig hebben.

Herkesin yardıma ihtiyacı var.

Iedereen heeft hulp nodig.

Yardıma ihtiyacınız olursa beni arayın.

Roep me als je hulp nodig hebt.

Herhangi bir yardıma ihtiyacım yok.

Ik heb geen hulp nodig.

Erkek kardeşinin yardıma ihtiyacı var.

Jouw broer heeft hulp nodig.

Burada biraz yardıma ihtiyacımız var.

We hebben hulp nodig hier.

Tom'un yardıma ihtiyacı var mı?

Heeft Tom hulp nodig?

Yardıma ihtiyacın olursa, sadece iste.

Als je hulp nodig hebt, bel dan gewoon.

Daha fazla yardıma ihtiyacım var.

Ik heb meer hulp nodig.

Bizim acil yardıma ihtiyacımız var.

We hebben onmiddellijk hulp nodig.

Biraz yardıma ihtiyacınız var mı?

Hebben jullie hulp nodig?

Onlardan bazılarının yardıma ihtiyacı var.

Sommigen van hen hebben hulp nodig.

Tom yardıma ihtiyacı olduğunu söylüyor.

Tom zegt dat hij hulp nodig heeft.

Tom'un biraz yardıma ihtiyacı var.

Tom heeft hulp nodig.

Tom'un yardıma ihtiyacı olacağını unutmayalım.

Laten we niet vergeten dat Tom wellicht hulp nodig heeft.

Yardıma ihtiyacınız olursa istemeye çekinmeyin.

- Stel gerust vragen als je hulp nodig hebt.
- Aarzel niet om het te vragen als je hulp nodig hebt.
- Vraag gerust om hulp als je het nodig hebt.

Herhangi bir yardıma ihtiyacım olmamalı.

Ik zou geen hulp nodig moeten hebben.

Tom'un çiftlikte yardıma ihtiyacı var.

Tom heeft hulp nodig op de boerderij.

Yardıma ihtiyacınız olursa, beni aramaya çekinmeyin.

Als je hulp nodig hebt, wees dan zo vrij me op te bellen.

Yardıma ihtiyacı olup olmadığını Tom'a soracağım.

Ik ga Tom vragen of hij hulp nodig heeft.

Bununla ilgili yardıma ihtiyacın var mı?

Heb je daar hulp bij nodig?

Belki biraz daha yardıma ihtiyacın olacak.

Misschien zal je meer hulp nodig hebben.

Tom'a yardıma ihtiyacı olup olmadığını sorun.

Vraag Tom of hij hulp nodig heeft.

Tom hâlâ yardıma mı ihtiyacı var?

Heeft Tom nog hulp nodig?

Sanırım yardıma ihtiyacı olan tek kişi sensin.

Ik denk dat jij de enige bent die hulp nodig heeft.

Ya da topluluğumuzda yardıma ihtiyaç duyan insanlara?

Of mensen in de buurt die hulp nodig hebben?

Tom yardıma ihtiyacı olursa, biz ona verebiliriz.

- Als tom hulp nodig heeft, kunnen we hem dat bieden.
- Als tom hulp nodig heeft, kunnen we hem helpen.

Herhangi bir yardıma ihtiyacın olursa bana bildir.

Laat het me weten als je hulp nodig hebt.

Tom Mary'nin yardıma ihtiyacı olduğunu duyduğunu söylüyor.

Tom meent gehoord te hebben dat Marie hulp nodig heeft.

Tom artık çok yardıma ihtiyacı var gibi görünmüyor.

Het ziet er niet naar uit dat Tom nu veel hulp nodig heeft.

Ağaçların bile tohumlarını uzağa saçmak için yardıma ihtiyacı var.

Zelfs de bomen hebben hulp nodig bij de verspreiding van hun zaden.

Yardıma ihtiyacı olduğunu kabul edemeyen insanlara yardım etmek zordur.

Het is moeilijk om mensen te helpen die niet kunnen toegeven dat ze hulp nodig hebben.

- Benim yardımıma geldi.
- Bana yardıma geldi.
- Bana yardım etmeye geldi.

Ze kwam me te hulp.

Tom gururunu yutmak ve yardıma ihtiyacı olduğunu itiraf etmek zorunda kaldı.

Tom moest zijn trots inslikken en toegeven dat hij hulp nodig had.