Translation of "Yapamam" in Dutch

0.011 sec.

Examples of using "Yapamam" in a sentence and their dutch translations:

Yapamam.

- Ik kan het niet.
- Ik kan niet.

Onu yapamam.

- Ik kan het niet.
- Ik kan niet.
- Ik kan het niet doen.

Bunu yapamam.

Ik zou het niet doen.

Snowboard yapamam.

Ik kan niet snowboarden.

Kayak yapamam.

Ik kan niet skiën.

Rap yapamam.

Ik verdraag rap niet.

- Bunu tek başıma yapamam.
- Onu kendim yapamam.

Ik kan het niet alleen doen.

Tom'u mutlu yapamam.

Ik kan Tom niet gelukkig maken.

Sadece onu yapamam.

Ik kan het gewoon niet.

Üzgünüm, onu yapamam.

Sorry, dat kan ik niet doen.

Ben yorum yapamam.

Ik kan daar niets over zeggen.

İstememe rağmen yapamam.

Ik kan het niet ondanks dat ik wil.

İstesem bile yapamam.

Ik kan het niet, zelfs als ik het zou willen.

Onu burada yapamam.

Ik kan dat hier niet doen.

Bunu yapamam, henüz.

Ik kan dat nog niet doen.

Bunu yalnız yapamam.

Ik kan dat niet alleen doen.

Ben onu yapamam.

Ik ben niet in staat om dat te doen.

Yemeklerden sonra kahvesiz yapamam.

Ik kan niet zonder koffie na het eten.

Senin tavsiyen olmadan yapamam.

Ik kan niet zonder jouw raad.

Ben bir istisna yapamam.

Ik kan geen uitzondering maken.

Onu şimdi burada yapamam.

Ik kan dat hier gewoon niet doen.

Ben onu yapamam, üzgünüm.

Ik kan het niet, sorry.

O olmadan bunu yapamam.

Zonder hem kan ik dit niet doen.

Ben Tom'un yaptığını yapamam.

Het lukt me niet om te doen wat Tom doet.

Bu kitap olmadan yapamam.

Ik kan niet zonder het boek.

Bunu senin için yapamam.

Ik kan dat niet voor jou doen.

Bunu bu hafta yapamam.

Ik kan dat deze week niet doen.

Ben de bunu yapamam.

Ik kan dat ook niet doen.

Çok iyi kayak yapamam.

Ik kan niet erg goed skiën.

İstesem bile, ben onu yapamam.

Zelfs als ik het zou willen, zou ik dat niet kunnen doen.

Onun hakkında bir şey yapamam.

Daar kan ik niets aan doen.

Bir çekiç olmadan bunu yapamam.

Ik kan dat niet doen zonder een hamer.

Onu şimdi yapmazsam, asla yapamam.

Als ik het nu niet doe, zal ik het nooit doen.

Onlar için bir şey yapamam.

Ik kan niets voor hen doen.

Ben çok iyi resim yapamam.

Ik kan niet goed schilderen.

Bunu biraz yardım olmadan yapamam.

Ik kan dat niet zonder een beetje hulp.

Boyama yapamam, çizemem, yontamam hatta dikemem.

Ik kan niet schilderen, tekenen, beeldhouwen of zelfs knutselen.

Aynı anda tırnaklarımı kesip ütü yapamam!

Ik kan niet tegelijk mijn nagels knippen en de strijk doen!

Ben herhangi bir kıza bakıcılık yapamam.

Ik kan niet op een of ander meisje passen.

Eğlenceli olduğuna eminim ama yapamam, yapmıyorum.

Het is vast spannend, maar ik begin er niet aan.

Bu noktada, bu sorun üzerine yorum yapamam.

Op het moment kan ik over dat probleem geen mededelingen doen.

- Gücümün dışında gibi görünüyor.
- Yapamam gibi görünüyor.

Het lijkt buiten mijn macht.

Bazen bir adamım, bu konuda bir şey yapamam.

Soms ben ik ook een zak; ik kan er niks aan doen.

Böyle bir şeyden sağlam kar ve buz blokları... ...yapamam!

Ik kan geen vaste ijsblokken maken... ...uit dit.

Aramızda kalsın, Lisa, biz biliyoruz ki sözün kısası Nick'le ben yapamam.

Tussen jou en mij, Lisa, we weten dat ik Nick simpelweg niet mag.

- Kahveyi şekersiz içemem.
- Kahvemde şeker olmadan yapamam.
- Ben şekersiz kahve içemem.

Ik kan geen koffie drinken zonder suiker.