Translation of "Yaşarlar" in Dutch

0.007 sec.

Examples of using "Yaşarlar" in a sentence and their dutch translations:

- Su aygırları Afrika'da yaşarlar.
- Hipopotamlar Afrika'da yaşarlar.

Nijlpaarden leven in Afrika.

Onlar yakınlarda yaşarlar.

- Ze wonen vlakbij.
- Ze wonen in de buurt.
- Ze wonen dichtbij.

Onlar Helsinki, Finlandiya'da yaşarlar.

Zij wonen in Helsinki, Finland.

Küçük bir evde yaşarlar.

Zij wonen in een klein huis.

Dev pandalar sadece Çin'de yaşarlar.

Reuzenpanda's komen alleen in China voor.

Filler Asya ve Afrika'da yaşarlar.

Olifanten leven in Azië en Afrika.

Ama aslında tarantulalar yerin altında yaşarlar.

...maar in werkelijkheid begraven tarantula's zich onder de grond.

Bazı vahşi kediler komşumun evinin altında yaşarlar.

Onder het huis van mijn buur wonen enkele wilde katten.

Bir topluluk hâlinde ağaçlarda ve avcılardan uzakta yaşarlar.

...om als gemeenschap te leven in de bomen, weg van roofdieren.

Sürüler hâlinde avlanır ve yaşarlar. Çok tehlikeli rakiplerdir.

Ze jagen in roedels, leven in roedels... ...en zijn formidabele tegenstanders.

- Vahşi hayvanlar ormanda yaşarlar.
- Yabani hayvanlar ormanda yaşar.

In het bos leven wilde dieren.

Erken yatan ve erken kalkan insanlar uzun süre yaşarlar.

Mensen die vroeg naar bed gaan en vroeg opstaan, leven lang.

- Penguenler Kuzey Kutbu'nda mı yaşar?
- Penguenler Kuzey Kutbu'nda mı yaşarlar?

Leven pinguïns op de Noordpool?

- Birçok ünlü sanatçılar New York'ta yaşarlar.
- Birçok ünlü sanatçı New York'ta yaşıyor.

Veel beroemde artiesten wonen in New York.