Translation of "Tanıştım" in Dutch

0.004 sec.

Examples of using "Tanıştım" in a sentence and their dutch translations:

Dün Christine'le tanıştım.

Gisteren heb ik Christine ontmoet.

Onunla dün tanıştım.

- Ik heb hem gisteren ontmoet.
- Ik ontmoette hem gisteren.

Onunla Fransa'da tanıştım.

Ik heb haar in Frankrijk leren kennen.

Mattias'la İspanya'da tanıştım.

- Ik heb Mattias in Spanje ontmoet.
- Ik ontmoette Mattias in Spanje.

Onunla mağazada tesadüfen tanıştım.

Toevallig kwam ik haar in de winkel tegen.

Yaşlı bir kadınla tanıştım.

Ik kwam een oude vrouw tegen.

Eşimle bir partide tanıştım.

Ik leerde mijn vrouw kennen op een feestje.

Amerikalı bir kızla tanıştım.

Ik ontmoette een Amerikaans meisje.

Ben Mary ile tanıştım.

Ik heb Mary ontmoet.

Londra'da kalırken onunla tanıştım.

Ik heb hem leren kennen tijdens mijn verblijf in Londen.

Ve bu küçük adamla tanıştım.

en kwamen we deze jongen tegen.

Karısıyla istasyonda tanıştım. Çok çekici.

Ik ontmoette zijn vrouw op het station. Ze is erg aantrekkelijk.

Ben onunla şans eseri tanıştım.

Toevallig ben ik hem tegengekomen.

Onunla iki hafta önce tanıştım.

Ik heb haar twee weken geleden leren kennen.

Onunla Meksika'da kaldığım sırada tanıştım.

Ik heb haar ontmoet tijdens mijn verblijf in Mexico.

Onunla sadece bir kez tanıştım.

Ik heb hem maar één keer ontmoet.

- Amerikalı bir kızla tanıştım.
- Bir Amerikalı kızla tanıştım.
- Bir Amerikalı kızla karşılaştım.

Ik ontmoette een Amerikaans meisje.

Ben onunla üç yıl önce tanıştım.

Ik leerde hem drie jaar geleden kennen.

Dün bir restoranda onunla tesadüfen tanıştım.

Ik heb ze gisteren toevallig in een restaurant ontmoet.

Onunla geçen yıl bir partide tanıştım.

Ik heb hem vorig jaar op een feestje ontmoet.

Bir zamanlar bir öğrenci iken onunla tanıştım.

Ik heb hem eens ontmoet toen ik studente was.

Dün dünyadaki en popüler oyunculardan biriyle tanıştım.

Gisteren heb ik kennis gemaakt met een van de beroemdste acteurs van de wereld.

- Ben dün sizin babanızla tanıştım.
- Dün babanla karşılaştım.

- Ik heb je vader gisteren ontmoet.
- Ik heb uw vader gisteren ontmoet.
- Ik heb jullie vader gisteren ontmoet.

Muhtemelen dünyadaki en iyi izcilerden olan bu adamlarla tanıştım.

Ik ontmoette mannen die tot 's werelds beste spoorvolgers behoren.

- Ben onunla bir barda buluştum.
- Onunla bir barda tanıştım.

Ik heb hem in een café leren kennen.

- Geçen yıl Boston'da Tom'la tanıştım.
- Geçen yıl Boston'da Tom'a rastladım.

Ik heb Tom vorig jaar in Boston ontmoet.