Translation of "Amerikalı" in Dutch

0.004 sec.

Examples of using "Amerikalı" in a sentence and their dutch translations:

Amerikalı mısınız?

- Ben je Amerikaans?
- Bent u Amerikaans?
- Zijn jullie Amerikaans?

- O bir Amerikalı değildir.
- O bir Amerikalı değil.
- O, Amerikalı değil.

Hij is geen Amerikaan.

- Amerikalı bir kızla tanıştım.
- Bir Amerikalı kızla tanıştım.
- Bir Amerikalı kızla karşılaştım.

Ik ontmoette een Amerikaans meisje.

Tüm öğrenciler Amerikalı.

Alle studenten komen uit de Verenigde Staten.

O, Amerikalı mı?

Is hij Amerikaans?

Onlar Amerikalı mı?

Zijn zij Amerikaans?

Ben Amerikalı değilim.

Ik ben geen burger van de Verenigde Staten.

Onlar Amerikalı görünüyor.

- Ze zien er Amerikaans uit.
- Ze lijken Amerikaans.

Bu öğrenci Amerikalı.

Deze student is Amerikaans.

Lucy Amerikalı bir öğrencidir.

Lucy is een student uit Amerika.

O bir Afrikalı Amerikalı.

Hij is Afro-Amerikaans.

O bir Amerikalı değildir.

- Hij is geen VS-burger.
- Hij is geen Amerikaan.

Amerikalı bir kızla tanıştım.

Ik ontmoette een Amerikaans meisje.

Harry Amerikalı bir aktördür.

Harry is een Amerikaanse acteur.

Birçok Amerikalı İspanya'yı suçladı.

Veel Amerikanen gaven Spanje de schuld.

Birçok Amerikalı hamburger yer.

Veel Amerikanen eten hamburgers.

Onun bir Amerikalı olduğunu düşündük.

We dachten dat hij een Amerikaan was.

Muhatabım bir Amerikalı değil Almandı.

De persoon met wie ik sprak was Duits, niet Amerikaans.

- O bir Amerikalı.
- O, bir Amerikalıdır.

Ze is Amerikaanse.

Papa Fransis ilk Lâtin Amerikalı papadır.

Paus Franciscus is de eerste Latijns-Amerikaanse paus.

Prens, Amerikalı bir bayandan İngilizce öğrendi.

De prins leerde Engels van de Amerikaanse dame.

Sen Amerikalı mı yoksa Fransız mısın?

Ben je Amerikaans of Frans?

Lord Ashburton'ın Amerikalı bir eşi vardı.

Lord Ashburton had een Amerikaanse vrouw.

O, İngiliz Kanalında yüzmüş tek Amerikalı.

Hij is de enige Amerikaan die het Kanaal overgezwommen is.

Miles Davis bir Amerikalı caz müzisyeniydi.

Miles Davis was een Amerikaanse jazzmuzikant.

- Çok sayıda tutucu Amerikalı onunla aynı fikirdeler.
- Pek çok muhafazakâr Amerikalı, onunla aynı fikirdeydi.

Vele conservatieve Amerikanen waren het met hem eens.

Tony Amerikalı olmasına rağmen, o İngilizce konuşamıyor.

Hoewel Tony een Amerikaan is, kan hij geen Engels spreken.

O bir Amerikalı değil ama bir İngilizdir.

Hij is niet Amerikaans maar Engels.

Amerikalı bir siyah olarak, bu kafamda çınladı durdu.

Als zwarte man in Amerika sprak me dat wel aan.

Pek çok Amerikalı, Barack Obama'nın Müslüman olduğuna inanır.

Veel Amerikanen geloven dat Barack Obama een moslim is.

Sami 26 yaşında Müslüman olmuş bir siyahi Amerikalı.

Sami is een Afro-Amerikaanse man die zich op 26-jarige leeftijd tot de islam bekeerde.

Ve Amerikalı çalışanların sadece yaklaşık %20'sinin çalıştırıldığı şirketler.

Daar vallen slechts 20% van de Amerikaanse arbeiders onder.

Güney Amerikalı bir kampçının bir anakonda tarafından yenildiğini duydum.

Ik hoorde dat een Zuid-Amerikaanse kampeerder door een anaconda is opgegeten.

Bir araştırmaya göre her yıl 53.000 Amerikalı pasif içicilik sonucu ölüyor.

Volgens een studie sterven elk jaar 53.000 Amerikanen aan de gevolgen van passief roken.