Translation of "Gürültülü" in Dutch

Çocuklar gürültülü.

De jongens maken lawaai.

Radyo biraz gürültülü.

De radio staat een beetje hard.

İnşaat kamyonları gürültülü.

De bouwwagens zijn lawaaierig.

Burası çok gürültülü.

Het is te lawaaierig hier.

Onun müziği çok gürültülü.

Zijn muziek is te luid.

Japonya oldukça gürültülü bir ülkedir.

Japan is een extreem luidruchtig land.

Ben gürültülü çocuklara tahammül edemem.

Ik kan luidruchtige kinderen niet verdragen.

Burası benim için çok gürültülü.

Het is me hier te lawaaierig.

Bu cadde nasıl da gürültülü!

Wat een lawaai toch op die straat!

Ne dediğini duyamıyorum, burası çok gürültülü.

Ik versta u niet, het is hier te rumoerig.

Benim çalar saatim çok gürültülü ses çıkarıyor.

Mijn wekker tikt veel te luid.

Mahalle nasıl? Sakin mi? Gece gürültülü mü?

Hoe is de buurt? Rustig? Lawaaierig 's nachts?

Size göre ben maç izlenen gürültülü bir barım,

en jij denkt dat we in een lawaaierige sportbar staan

Ama en gürültülü olan her zaman en kırmızı olan değildir.

maar de heftigste ruis is niet altijd het roodst.

...minik erkek dişiyi kazanıyor. Gürültülü bir dünyada bazen sessiz kalmak iş görüyor.

Het kleine mannetje wint zijn partner. In een lawaaiige wereld loont het soms om stil te zijn.

Komşunun çocukları ile sorun onların her zaman gece geç saatlerde gürültülü olmaları.

Het probleem met de kinderen van de buren is dat ze altijd luidruchtig zijn laat in de avond.