Translation of "Yerden" in Arabic

0.011 sec.

Examples of using "Yerden" in a sentence and their arabic translations:

Kalemi yerden al.

ارفع القلم من على الأرض.

Bir yerden başlamak zorundayız.

- علينا أن نبدأَ من مكانٍ ما.
- علينا أن نبدأً من نقطة معيّنة.

Ateş olmayan yerden duman çıkmaz.

- لا يوجد دخان من غير نار.
- لا دخان بدون نار.

Onlar bir yerden bir yere taşınıyorlar.

يتحركون من مكان إلى آخر.

Sami'nin sağ kolu altı yerden kırıldı.

انكسرت ذراع سامي في ستّ أماكن مختلفة.

Bir yerden sonra hammadde sıkıntısı çekmeye başlayacağız

سنبدأ في نقص المواد الخام بعد مكان ما

Sami çalıştığı yerden altı saat uzağa taşındı.

انتقل سامي إلى مكان يبعد ستة ساعات عن مكان عمله.

Ve Dreyfus'un bıraktığı yerden casusluk çalışmalarını devam ettiriyor.

وحمل شعلة الجاسوسية بعد أن غادر درايفوس.

Bulunduğunuz yerden sayısız internet dersine başvurarak kendiniz yapabilirsiniz,

يمكنك صناعته بالاستعانة بالعدد اللا نهائى من الفيديوهات الإرشادية المتواجدة على الإنترنت،

Suyla birlikte tarantulayı olduğu yerden çıkartmayı denememi seçtiniz demek?

‫اخترت لي أن أستخدم المياه ‬ ‫لمحاولة طرد الرتيلاء للخارج.‬

Diğer tarafa doğru giden su bir yerden sonra durup

يتوقف الماء المتجه إلى الجانب الآخر بعد مكان ما

Diğerleri ise kazıkları yerden çekip yayan saldırmaya devam etti.

مشيا على الأقدام، واقتلعوا الأوتاد وهم يتقدّمون.

- Tom Mary'yi bulunduğu yerden göremiyor.
- Tom Merry'yi mekanından göremez.

لا يستطيع توم رؤية ماري من مكانه.

yerden daha yüksekte ve daha büyük bariyerli yapılması için savaşmış.

وعلى ارتفاعٍ عالٍ وبجدار بحري مرتفع.

Bir su kütlesi bir yerden başka bir yere doğru akın etti

توافد جسم من الماء من مكان إلى آخر

Ve o anda bir yerden bir ok uçarak gelir ve ona çarpar.

وفي تلك اللحظة يأتي سهم يطير من العدم ويضربه.

Birazcık geçmişe gidip dedemize güzel bir yerden güzel bir arsa kapattırmak istemez misiniz?

ألا ترغب في الذهاب إلى الماضي قليلاً وأن يقوم جدنا بإغلاق قطعة أرض جميلة من مكان جميل؟