Translation of "Yaklaşan" in Arabic

0.005 sec.

Examples of using "Yaklaşan" in a sentence and their arabic translations:

Mütemadiyen, yaklaşan kayba dair hislerini dinledik, hissettik.

سمعنا باستمرار وشعرنا منهم بشعور الخسارة الوشيكة.

Kıllarındaki kimyasal alıcılarla yaklaşan kurbanının kokusunu alır.

‫بشعيرات ذات مستشعرات كيميائية،‬ ‫تشم رائحة الهدف عن بعد.‬

Yaklaşan Macarları yavaşlatmak için sıraya girmelerini emretti.

العمود العثماني من أجل إبطاء المجريين القادمين،

Küresel ısınma yaklaşan seri katildir. Bizden her gün,

الاحتباس الحراري هو القاتل المتسلسل الذي يقترب منا كل يومٍ

Ve Norveçlilerin bildiği ilk şey yaklaşan silahların parıltısını görmekti.

أول شيء يعرفه النرويجيون عنه هو رؤية بريق الأسلحة يقترب.

Yaklaşan soğuk hava ile birlikte Kartacalı generalin zamanı tükeniyor.

مع اقتراب الطقس البارد، بدأ وقت الجنرال القرطاجي في النفاذ...

Bununla birlikte sahildeki Kartaca gözcüleri yaklaşan düşman filosunu tespit edip alarm veriyor.

ومع ذلك، الكشافة القرطاجية على طول الساحل تفطنت بأسطول العدو ودقت ناقوس الخطر

Sana faydalı olmak amacıyla sana yaklaşan bir adam görürsen, hayatın için koşmalısın.

إن رأيت رجلًا يأتيك بنية واضحة لعمل الخير لك، ينبغي لك الهرب بحياتك.

Ve yaklaşan savaşın ana stratejik hedefi olan Tuna Nehri'nin her iki yakasında iktidarı ele geçirmeyi hedefledi.

والسيطرة على ضفتي نهر الدانوب السفلي،