Translation of "Bildiği" in Arabic

0.003 sec.

Examples of using "Bildiği" in a sentence and their arabic translations:

çünkü sonuçlarını bildiği için

لأنه يعرف العواقب

Buraya taşıyabileceklerini bildiği zaman oluyor.

الاحتفال وطرح الأسئلة وإظهار شواغلهم.

Vardır her halde bir bildiği

على أي حال ، هو يعلم

Ve adaletin burada sağlanacağını bildiği yer.

ويعلمون بأن العدالة ستكون هنا.

Hepimizin bildiği bir şey de var Batman

هناك شيء نعرفه جميعًا باتمان

şimdi erkeklerin bildiği bir oyun var 9 aylık

الآن هناك لعبة يعرفها الرجال بعمر 9 أشهر

Ancak dehası, iyi bildiği gibi, ordu komutanlığı için değil

لكن عبقريته كانت في عمل الأركان والإدارة ،

Ve Norveçlilerin bildiği ilk şey yaklaşan silahların parıltısını görmekti.

أول شيء يعرفه النرويجيون عنه هو رؤية بريق الأسلحة يقترب.

Ne de olsa kadın olmak da onun bildiği tek şeydir.

لأن كونها امرأة هي كل ما عرفته يومًا.

Herkesin bildiği gibi sert olan askerleri onu sevmekten çok saygı

من المعروف أنه قاسٍ ، كانت قواته تحترمه أكثر من أن تحبه ، في

Memlüklerin,Moğolların büyük ordusu karşısında neredeyse imkansız şartlar altında olduğunu bildiği halde

على الرغم من اعترافه بأن المماليك يواجهون تحد صعب ضد الجيش المغولي الواسع

...ve onun planı arazi yapısını bildiği yol olan geldiği yoldan geri dönmekti.

وكانت خطته هي العودة من الطريق التي جاء منه، حيث كان يعرف بالفعل وضع الأرض.

Ama artık bilindiği şekliyle 'Demir Mareşal', adamlarını ileride olduğunu bildiği şeyler için kurtarıyordu.

لكن "المشير الحديدي" ، كما يُعرف الآن ، كان ينقذ رجاله لما كان يعرف أنه ينتظرهم.

Ama aynı zamanda kinini de asla unutmadı, herkesin bildiği gibi kısa sürede kaynaştı ve bir hakareti algılamada hızlıydı.

لكنه أيضًا لم ينس أبدًا ضغينة ، وكان معروفًا أنه قصير الانصهار وسريع لإدراك الإهانة.