Translation of "Süren" in Arabic

0.006 sec.

Examples of using "Süren" in a sentence and their arabic translations:

Süren yoğun görüşmelerden ve taraflar arasında yıllarca süren çatışmalardan

للامم المتحدة الاتفاق الليبي الذي عقد في جنيف بعد خمسة ايامٍ

Çok uzun süren ilişkiler?

العلاقات التي تستمر لمدة طويلة جداً ؟

Bana uzun süren hoşnutluk hissettiriyordu.

والذي منحني شعوراً مديداً بالاطمئنان.

Yıllar süren dava anlatıldı filmde

قال الفيلم في المحاكمة سنوات

Nedir? Şimdi ne? Günlerce süren müzakerelerden ve aylarca süren tartışmalardan sonra. Bundan önce

الليبيون في جنيف? وما الذي الان. بعد ايامٍ من المفاوضات

Haftalar süren testlerden ve ayarlamalardan sonra

بعد أسابيع من المحاولات والتعديلات،

60 yıldan uzun süren uluslararası çalışma bize gösterdi ki;

أكثر من 60 عاما من الأبحاث الدولية بينت لنا

Geçtiğimiz bahar üç saat süren telafi edici bir görüşmemiz oldu.

وبالربيع الماضي، حظيت بزيارة لمدة ثلاث ساعات.

Tıpkı saniyenin trilyonda biri kadar süren bir havai fişek gibi.

تماما كالألعاب النارية التى تدوم لمدة تريليون جزء من الثانية فقط.

6 gün boyunca süren mancınık atışlarından sonra duvarlar yıkılmıştı ve

تم اختراق الجدران بعد 6 أيام بمساعدة المقاليع والمانجيل

Birkaç saat süren yoğun dövüşlerde, birden fazla kez el değiştirdi.

في عدة ساعات من القتال العنيف ، المعقل تغير اليدين أكثر من مرة.

Sonrasında 10, 15 dakika süren güzel bir zaman aralığı yakalıyorsun.

‫وبعدها ستحظى بفترة وجيزة جميلة‬ ‫تدوم من 10 إلى 15 دقيقة.‬

Üç saatten kısa süren muharebede, koca Roma ordusu darma duman oldu.

في أقل من ثلاث ساعات من القتال، تم القضاء على الجيش الروماني بأكمله

Tüm bu şartlar, başkan Nicolas Maduro'ya karşı aylar süren protestoları tetikledi.

أثارت هذه الظروف الإحتجاجات ضد الرئيس نيكولاس مادورو لعدة أشهر

İz süren biri için ağaçlar bu yüzden iyidir. Çünkü genelde işaret barındırırlar.

‫لهذا السبب تعتبر الأشجار ‬ ‫مفيدة للغاية لمقتفي الأثر،‬ ‫لأن العلامات تعلق بها.‬

Kurulması ile sona erdirmek için açıkladı. Emniyet. Yıllarca süren savaş ve yıkımın

حكومةٍ انتقاليةٍ عليها نقل البلاد الى بر الامان. بعد

İslam ve batı arasındaki ilişki yüzyıllar süren birliktelik ve ortak çalışma fakat aynı zamanda çatışma ve din savaşları içermektedir.

وتشمل العلاقة ما بين الإسلام والغرب قرونا سادها حسن التعايش والتعاون كما تشمل هذه العلاقة صراعات وحروبا دينية