Translation of "Söyle" in Arabic

0.005 sec.

Examples of using "Söyle" in a sentence and their arabic translations:

- Söyle bana.
- Bana söyle!
- Söyle bana!

أخبرني

Gerçeği söyle.

قل الحقيقة

- Tom'a telefonu almasını söyle.
- Tom'a telefon açmasını söyle.
- Tom'a telefonu açmasını söyle.

- قل لتوم أن يرفع سماعة الهاتف.
- قل لتوم أن يرد على الهاتف.

Ona beklemesini söyle.

أخبره بأن ينتظر

- Lütfen onu İngilizce olarak söyle.
- Onu İngilizce söyle.

- قُلها فى الإنجليزية.
- قُل ذلك فى الإنجليزية؟

Sadece ne istediğini söyle.

- فقط أخبرني ماذا تريد.
- فقط أخبريني ماذا تريدين.
- فقط أخبرني ما الذي تريده.
- فقط أخبريني ما الذي تريدينهُ.

Sana söylediğimi onlara söyle.

أخبرهم ما أخبرتك بهِ.

Lütfen bir şey söyle.

قُل شيئاً, رجاءً.

Bana beni sevdiğini söyle.

قل أنك تحبني.

Her zaman doğruyu söyle.

قل الحقيقة دائماً.

İkincisinde kendinize söyle diyeceksiniz:

في الثاني ستقول في نفسك،

Ona köpeğe yaklaşmamasını söyle.

قل لها ألّا تقرب الكلب.

- Lütfen bana ne yapmam gerektiğini söyle.
- Lütfen ne yapmam gerektiğini söyle.

من فضلك، أخبرني بما ينبغي أن أفعله.

- Bana ne yapmamı istediğini söyle.
- Benim ne yapmamı istediğini bana söyle.

وضح لي ما تريدني أن أفعل.

Eve git ve onlara söyle

العودة إلى المنزل وأخبرهم

Sorunu nasıl halledeceğimi bana söyle.

- علمني كيف أحل هذه المشكلة.
- أخبرني كيف أحل هذه المسألة.

Bana havaya kimin keşfettiğini söyle.

قل لي من اكتشف الهواء

Onun sana söylediğini ona söyle.

أخبرها ما أخبركَ به.

Bana onun nerede yaşadığını söyle.

قل لي أين تسكن.

Bize bilmediğimiz bir şey söyle.

أخبرنا بشيء لا نعرفه.

Tom'a hazır olduğunda gidebileceğini söyle.

أخبر توم أنه يمكنه الذهاب عندما ينتهي.

Onu neden sevmediğini bana söyle.

أخبرني لم لا تحبّها.

Benim için Tom'a selam söyle.

أوصل سلامي لتوم.

Tom'a bugün kimle buluştuğunu söyle.

أخبر توم بمن التقيت اليوم.

Bana sorunun ne olduğunu söyle.

أخبرني ما الخطب.

Tom'a herkesin burada olduğunu söyle.

قل لتوم أن الكل حاضر هنا.

Ne söylersen söyle, onu ağlatırsın.

- أيا كان ما تقوله فسيجعلها تبكي.
- مهما قلت فإنه سيبكيها.

John'a kendisini aradığımı söyle lütfen.

بلغ جون أني اتصلت من فضلك.

Bize başka bir şarkı söyle!

غني لنا أغنية أخرى.

Ona derhal buraya gelmesini söyle.

أخبره ليأت فورًا.

Onlara evde söyle, Susa'ya geri döndüğünde

أخبرهم في المنزل أنه عندما عادت إلى سوزا

Niçin oraya gitmek istediğini bana söyle.

قل لي لماذا تريد الذهاب الى هناك.

Lütfen onunla nasıl temas edebileceğimi söyle.

أخبرني كيف أتصل به لو سمحت.

Bana hangi ekmeği yemek istediğini söyle.

قل لي أي نوع من الخبز تريد أكله.

- Bana gerçeği söyle.
- Bana gerçeği anlat.

أخبرني الحقيقة.

Bana bu kitabın sendeki izlenimini söyle.

أعطني انطباعك عن هذا الكتاب.

Eğer uykun gelirse sadece bana söyle.

إذا شعرت بالنعسان، فقط أخبرني.

Lütfen bana kuralların ne olduğunu söyle.

رجاء أخبرني ما القوانين.

Bana bu kitapları nereye koyacağımı söyle.

أخبرني أين أضع هذه الكتب.

Lütfen ona beni tekrar aramasını söyle.

- بلغها أن تعاود الإتصال بي من فضلك.
- من فضلك أبلغها أن تتصل بي.

Söyleyeceğin bir şey varsa, sadece söyle.

إن كان لديك ما تقول، فقُله.

Tom'a bulaşıkları yıkamak zorunda olduğunu söyle.

أخبر توم بأن عليه غسل الصحون.

Onunla konuş ve geri dönmesini söyle.

كلّمه و اطلب منه أن يعود.

Bana yardım etmek için ne yapabileceğimi söyle.

- أخبرني ما الذي يمكنني فعله لمساعدتك.
- قل لي كيف أساعدك.

Lütfen Tom'a olanlar için üzgün olduğumu söyle.

رجاء أخبر توم أني آسف لما حدث.

Ve Tom'u görürsen, Ona benim için selam söyle.

و إن رأيت توم، أبلغه بتحية مني.

O çok iyi bir işçiydi, ne istiyorsan onu söyle.

هو كان عاملاً جيداً, قُل ما شئت.

Hapishanede şu şarkıyı söylerdik... "Söyle ne ceza aldın Nedir başarısızlığın

غنيناها في السرير. "أخبرني عن حكمك، حدثني عن فشلك.