Translation of "Olarak" in Chinese

0.014 sec.

Examples of using "Olarak" in a sentence and their chinese translations:

Tom zihinsel olarak değil fiziksel olarak oradaydı.

汤姆人在心不在。

Emin olarak söyleyemem.

我不太確定。

Fiziksel olarak imkânsız.

物理上的不可能。

Mutlu olarak ölmedi.

他死得不幸福。

Tam olarak bilmiyorum.

我不太清楚。

Genel olarak, erkekler fiziksel olarak kadınlardan daha güçlüdür.

一般说来,男生的肌肉比女生发达。

- İngilizce cevap ver.
- İngilizce olarak cevap verin.
- İngilizce olarak yanıtla.
- İngilizce olarak yanıtlayın.

用英文回答。

O bir şair olarak değil, bir şarkıcı olarak ünlüdür.

她是一個有名的歌手,但卻沒有多少人知道她也有寫詩。

- O, tam olarak benim istediğimdir.
- O tam olarak benim istediğim şeydir.
- İstediğim tam olarak budur.

我想要的就是这个。

Kiranı peşin olarak ödemelisin.

你应该提前付租金。

İstediğim tam olarak bu.

我想要的就是这个。

Zihinsel olarak yorgun olmalısın.

你肯定脑子糊掉了。

Ayakkabı çift olarak satılmaktadır.

鞋子是一對一對的賣的。

Temel olarak, fikrine katılıyorum.

基本上我贊同你的意見。

İngilizce ticari olarak yararlıdır.

英語在商業中很有用。

Nakit olarak ödemek istiyorum.

我想用現金支付。

Tatlı olarak ne istersin?

你要什麼甜點?

Kapı otomatik olarak kilitlenir.

这个门会自己上锁。

İzinsiz olarak odama girdi.

他未經允許進了我房間。

Rütbe olarak hemen üzerimdedir.

他的軍階比我高一級。

O ilk olarak vardı.

他是第一個來到的。

Onu arkadaşım olarak görüyorum.

我把他看作我的朋友。

O, başkan olarak atandı.

他被任命為議長。

Kocasını yasal olarak boşadı.

她在法律上和她丈夫离婚了。

Tam olarak düşündüğüm buydu.

我就是这么想的

Planlarını ayrıntılı olarak açıkladı.

他詳細地解釋了他的計劃。

Sonuç olarak o gelmedi.

最后她没有来。

Onu Mike olarak çağırırım.

- 我叫他麦克。
- 我叫他邁克。

Ona patron olarak baktım.

我把他看待为老板。

Sürekli olarak isimleri unutuyorum.

我經常忘記別人的名字。

Kasıtlı olarak ayağıma bastı.

他故意踩我的腳。

Tom eşcinsel olarak tanınır.

汤姆认为是酷儿。

Sonuç olarak Tom gelmedi.

汤姆最终没来。

Kim tam olarak sorumludur?

究竟谁要负责?

Lahana çiğ olarak yenilebilir.

卷心菜可以生吃。

Genel olarak organizasyon başarılıydı.

整體而言,這個事件是成功的。

Onu sır olarak tutmalıydın.

你應該保密的。

Onu ücretsiz olarak alabilirsin.

你可以免费得到它。

Tam olarak ne yapıyorsun?

你到底在这做什么?

Yasal olarak kocasından boşandı

她在法律上和她丈夫离婚了。

Bugün şanssız olarak görünüyorum.

我今天看來很幸運。

İlk olarak Pekin'e gidiyoruz.

我們先去北京。

- Evcil hayvan olarak papağan besler.
- Evcil hayvan olarak papağan bakıyor.

她養一隻鸚鵡作為寵物。

- O, şemsiyesini bir silah olarak kullandı.
- Şemsiyesini silah olarak kullandı.

他用他的雨傘當作武器。

Onun söylediği tam olarak odur.

这就是他所说的。

Biz dönüşümlü olarak araba sürdük.

我們輪流駕駛。

Londra Tokyo'dan iklim olarak farklıdır.

倫敦的氣候和東京不同。

Bush başkan olarak Reagan'ı izledi.

布什继里根之后当上了总统。

O bir bıçak olarak kullanılabilir.

它可以被當成一把刀來用。

Tom Japoncayı akıcı olarak konuşur.

湯姆日語說得很流利。

Lütfen bunu sır olarak sakla.

請保守秘密。

Tatlı olarak kek almak istiyorum.

我想吃蛋糕當點心。

Bütün olarak ben sonuçtan memnunum.

总的来说,我对这个结果很满意。

Öğretmen öğrencileri ciddi olarak azarladı.

老師把學生狠狠地罵了一頓。

Şu kazayı ayrıntılı olarak anlatın.

详细叙述一下这起事故吧。

Onu programcı olarak işe aldı.

她僱用他作程式設計師。

İlk olarak ne yapacaklarını bilmiyorlardı.

他們不知道先做什麼。

Bir satıcı olarak geçimini sağlıyor.

他當推銷員為生。

Toplam olarak elli kişi vardı.

总共有五十个人。

Bunu bir işaret olarak alırım.

我会把它看作一个征兆。

Bütün olarak, plan iyi görünüyor.

从整体看,计划似乎很好。

O kasıtlı olarak pencereyi kırdı.

他故意打破了窗戶。

O, bir hemşire olarak niteliklidir.

她是个合格的护士。

Bunu bir sır olarak saklayın.

保持安静

O, meslek olarak bir doktordur.

他的职业是医生。

Henüz tam olarak hazır değil.

还没怎么准备好。

Elmalar tatlı olarak ikram edildi.

- 蘋果被當作甜點。
- 蘋果被用來當作甜點。

Onu bir katil olarak tanımladı.

她確認他是殺人兇手。

Burada çalışmayı ciddi olarak düşünmelisin.

你应该认真考虑在这里工作的事。

Tom tam olarak ne yapar?

汤姆究竟在做什么?

Bu tam olarak benim istediğim.

我想要的就是这个。

Örneğin, annem bağımsız olarak yaşıyor.

就像我独居的妈妈

Son olarak o Amerika'ya gitti.

他终于去美国了。

O, Japon Picasso olarak tanınıyor.

她被视为日本的毕加索。

Bu oda, mutfak olarak kullanılır.

这房间是当厨房用的。

O meslek olarak bir dişçidir.

他是一位专职牙医。

O benim rehberim olarak davrandı.

他擔任我的嚮導。

O adını Ann olarak değiştirdi.

她把她的名字改為安。

Bu hata yapmak olarak sayılmaz.

这不算犯错误。

Seninle özel olarak konuşmak istiyorum.

我想跟你私下说话。

Ben onu mükemmel olarak anlayabiliyorum.

我十分能理解他。

Fransızcayı asıl branş olarak alacağım.

我將主修法文。

Ben nedeni ayrıntılı olarak açıkladım.

我詳細地解釋了原因。

Bir öğretmen olarak hayatını kazandı.

- 他以教書為生。
- 他以當老師為生。

Bu dergi aylık olarak yayımlanmaktadır.

该杂志每月出版。

O, pencereyi kasıtlı olarak kırdı.

她故意把窗戶弄壞了。

Bunu sana sır olarak söylüyorum.

这个我只和你说哦。

Seni özel olarak görebilir miyim?

我們能私下見見嗎?

Sebepsiz olarak bana ateş edildi.

我被无故辞退了。

Sana tam olarak ne oldu?

你到底怎麼回事啊?

Şimdi saat tam olarak üç.

現在是三時正。

Tom'a söylediğim tam olarak bu.

那就是我告诉汤姆的。

Sorun ondan ayrı olarak tartışılmalı.

这个问题必须分开讨论。

Fransızca olarak derdini anlatabilir misin?

別人聽得懂你說的法語嗎?

O, onunla kişisel olarak ilgilendi.

她親自過問了此事。

İngiltere'ye büyük elçi olarak atandı.

他被任命為駐英國大使。

Şangay,doğunun Paris'i olarak gösterilir.

上海被称为东方的巴黎。