Translation of "Jamal" in Arabic

0.005 sec.

Examples of using "Jamal" in a sentence and their arabic translations:

- Hadi, Jamal.
- Gidelim, Jamal.

لنذهب يا جمال.

Buradayız, Jamal.

نحن هنا يا جمال.

Jamal, bekle.

انتظر يا جمال.

O, Jamal olmalı.

لا شك أن هذا جمال.

O haklı, Jamal.

هو محق يا جمال.

Jamal ona tapıyor.

يجبها جمال كثيرا.

Jamal nereye gitti?

أين ذهب جمال؟

Neden buradasın, Jamal?

- لم أنت هنا يا جمال؟
- ما سبب وجودك هنا يا جمال؟

Şikayet etme, Jamal.

لا تشكِ يا جمال.

Jamal şantiyeden kovuldu.

لقد طُرِد جمال من ورشة البناء.

Şunu gördün mü, Jamal?

هل رأيت هذا يا جمال؟

Bir söz verdin, Jamal.

لقد وعدت يا جمال.

Jamal duygularını kontrol edemedi.

فقد جمال السيطرة على أعصابه.

Şimdi beni izle, Jamal.

انتظر إلي الآن يا جمال.

Jamal kavşakta trafiği yönlendiriyor.

جمال يسيّر حركة المرور في التّقاطع.

Jamal, burada ne yapıyorsun?

ماذا تفعل هنا يا جمال؟

Ne yapmam gerekiyor, Jamal?

ماذا علي أن أفعله يا جمال؟

Jamal onun için ölürdü.

بإمكان جمال أن يموت من أجلها.

Biraz kahve iç, Jamal.

تناول قليلا من القهوة.

Bana ondan bahset, Jamal.

أخبرني بذلك يا جمال.

Bana elini ver, Jamal.

أعطني يدك يا جمال.

Jamal olmadan yaşamak düşünülemez.

لا يمكنني أن أفكّر في الحياة بدون جمال.

Jamal hiçbir şey söylemedi.

لم يقل جمال شيئا.

Onu bana ver, Jamal.

أعطِني إيّاه يا جمال.

- Jamal dikkat merkezi olmak istiyor.
- Jamal ilgi odağı olmak istiyor.

يريد جمال أن يكون مركزا للاهتمام.

- Jamal ve Sarah Kahire'ye geldiler.
- Jamal ve Sarah, Kahire'ye ulaştılar.

وصل جمال و سارا إلى القاهرة.

Ne demek istediğini biliyorum, Jamal.

أعلم ما تعنيه يا جمال.

İyi bir iş yaptın, Jamal.

قمتَ بعمل جيد يا جمال.

Jamal ve Sarah bugün geliyorlar.

سيأتي جمال و سارة اليوم.

Şimdi ne yapmamız gerek, Jamal?

ماذا سنفعل الآن يا جمال؟

Jamal akşam eve geri geldi.

عاد جمال في المساء.

Jamal şimdi eve gitmek zorunda.

على جمال أن يعود للمنزل الآن.

Benim, Jamal. Beni geri ara.

إنه أنا، جمال. اتصل بي مجددا.

Jamal o konuyu bilmek istemiyor.

لا يريد جمال أن يعلم هذا.

Jamal kendini biraz daha iyi hissediyor.

يشعر جمال بتحسن طفيف.

Jamal mı? O burada ne yapıyor?

جمال؟ ماذا يفعل هنا؟

Jamal çok güçlü ve profesyonel görünüyor.

يبدو جمال قويا جدا و محترفا.

Görevde olan tek doktor Jamal Sadiq'tır.

إنّ الطّبيب الوحيد الذي في الخدمة هو جمال صادق.

Jamal yeni kız arkadaşı ile Kahire'ye taşındı.

تنقل جمال إلى القاهرة مع صديقته.

Sen çok akıllısın, Jamal. Her şeyi biliyorsun.

أنت ذكي جدا يا جمال. تعرف كل شيء.

Jamal her zaman bana karşı çok kibardır.

دائما ما يتصرف جمال بلطف معي.

"Jamal aziz değildir." "Buna rağmen ona güveniyorum."

"إنّ جمال ليس قدّيسا." "بالرّغم من ذلك، أنا أثق به."

Jamal Sadiq siz misiniz? Ben büyük bir hayranım!

هل أنتَ جمال صادق؟ أنا من محبّيكَ.

Büyüdüğümde Jamal gibi akıllı bir adam olmak isterim.

أريد ان أكون رجلا ذكيا مثل جمال عندما أكبر.

Jamal için hiçbir şey söylemeden kayıp olmak alışılmadıktır.

ليس من عادة جمال أن يختفي بدون أن يقول شيئا.

Jamal tehlikeli bir haydut. Her zaman başı beladadır.

جمال سفّاح خطير. دائما ما يتورّط في مشاكل.

"Benim için mi çay hazırlıyorsun?" "Hayır, Jamal için."

"هل أنت تعد الشاي لي؟" "لا، بل لجمال."