Translation of "Gidelim" in Arabic

0.031 sec.

Examples of using "Gidelim" in a sentence and their arabic translations:

- Gidelim!
- Hadi gidelim!

- هيا بنا.
- هيا بنا نذهب.

Gidelim!

- هيا بنا!
- دعونا نذهب!

Tamam, gidelim.

‫حسناً، لنتحرّك.‬

Pekâlâ, gidelim.

‫حسناً، هيا بنا.‬

Hadi gidelim!

‫هيا بنا!‬

Hadi gidelim.

‫هيا بنا.‬

Eve gidelim.

- لنعُد إلى البيت.
- هيا لنرجع إلى المنزل.

Ofisime gidelim.

هيا بنا نذهب إلى مكتبي.

Pekala, gidelim!

هيا لنذهب!

Pekala, gidelim.

إذاً هيا بنا نذهب.

Tamam, hadi gidelim!

‫حسناً، هيا بنا!‬

Tamam, hadi gidelim.

‫حسناً، هيا بنا.‬

Tamam, hadi, gidelim.

‫حسناً، هيا بنا.‬

Tamam, hadi. Gidelim.

‫حسناً، هيا بنا.‬

Hadi ileri gidelim.

‫لنتابع التقدم إلى الأمام.‬

Haydi plaja gidelim.

لنذهب إلى الشاطئ.

Haydi. Eve gidelim.

- هيا. دعونا نذهب إلى البيت.
- هيا. دعنا نذهب إلى البيت.
- هيا. دعينا نذهب إلى البيت.

Haydi otobüsle gidelim.

لنذهب بالحافلة.

Ne zaman gidelim?

- متى علينا الذهاب؟
- متى علينا أن نذهب؟

Jim'i görmeye gidelim.

لنذهب للقاء جيم.

Çabucak oraya gidelim.

لنذهب إلى هناك بسرعة.

Bir sene sonraya gidelim.

فلنتقدم سنة أخرى.

''Hey, yakındaki otoyola gidelim,

"دعنا نذهب إلى الطريق السريع القريب،

Yağmur durur durmaz gidelim.

لنذهب فور ما يتوقف المطر.

Erken gidelim, değil mi?

لنذهب باكراً.

Başka bir yere gidelim.

هيا بنا نذهب إلى أي مكان آخر.

Hilton Oteli'ne gidelim lütfen.

نُزل "هيلتون"، من فضلك.

- Hadi, Jamal.
- Gidelim, Jamal.

لنذهب يا جمال.

''Eve gidelim ve yemek alalım.''

"دعينا نعود للمنزل لنأكل هناك،"

Diğer taraftan gidelim! Nereye gitti?

‫سأذهب من الجهة الأخرى!‬ ‫أين ذهب؟‬

Peki hangi yöne doğru gidelim?

‫إذن أي طريق نسلك من هنا؟‬

Ne düşünüyorsunuz? Kasabaya mı gidelim,

‫ما قولك؟ هل نذهب إلى البلدة؟‬

Bize mi gidelim size mi?

هل نذهب عندى أم عندك ؟

Köpek balıkları ile yüzmeye gidelim."

بثيابنا الداخليه."

Ne için bekliyorsun? Haydi gidelim.

ماذا تنتظر؟ لنذهب.

Ve bana ışık veriyor. Tamam, gidelim.

‫وهذا سيمنحني بعض الإضاءة.‬ ‫حسناً، هيا بنا.‬

Muhtemelen 'Pizza alalım,' 'Restorana gidelim,' 'Evde pişirelim'

ربما ستقولون، "دعنا نشتري البيتزا"،

Halatla aşağı inip o yoldan mı gidelim?

‫أم نتدلى لأسفل ونواصل في ذلك الاتجاه؟‬

Şu halatı hızlıca geri alıp buradan gidelim.

‫سأستعيد هذا الحبل سريعاً‬ ‫ثم أغادر هذا المكان.‬

Tom'un bize yardım edebilip edemeyeceğini görmeye gidelim.

- دعنا نذهب لنرى إذا كان توم يستطيع أن يساعدنا.
- هيا بنا نذهب لنرى إذا كان توم يستطيع أن يساعدنا.
- دعينا نذهب لنرى إن كان توم يستطيع أن يساعدنا.

İyi koltuklar edinebilmemiz için tiyatroya erken gidelim.

لنذهب إلى المسرح مبكرا كي نجد مقاعدا جيدة.

Hadi piramitlere iç çamaşırımızla paraşütle atlamaya gidelim.

لنذهب للقفز بالمظلات الى الاهرامات بثيابنا الداخليه

Hadi Çin Seddi'nde iç çamaşırımızla yürümeye gidelim.

لنمشي السور العظيم٬ بثيابنا الداخليه

Pekâlâ, şimdi bunlardan toplayıp buz tutmuş göle gidelim.

‫حسناً، لنجمع كمية من هذه‬ ‫ونذهب إلى البحيرة المتجمدة.‬

Buna bayıldım, örümcek ağlı tünelden mi gidelim? Tamam.

‫إذن تريدني أن أذهب ‬ ‫إلى النفق المغطى بخيوط العنكبوت؟‬ ‫حسناً.‬

Büyük patlamadan yaklaşık 400 bin yıl sonrasına gidelim.

إلى ما يقرب من 400,000 عام بعد الإنفجار العظيم.

Hava sıcak, bu cesur bir karar ama yetki sizde, hadi gidelim. Hadi.

‫الجو حار. هذا قرار جريء.‬ ‫ولكنك المسؤول، فهيا بنا. تعال.‬

Şimdi yönümüzü kuzey-batı yönünde ilerletelim. Ve yine 60 km hızla gidelim.

الآن دعنا نحرك اتجاهنا في الاتجاه الشمالي الغربي. ولنذهب 60 كم مرة أخرى.

Bir yılanın tehlikeli tek kısmı vardır, o da zehri ve dişleri. Tamam, hadi gidelim.

‫هناك جزء واحد خطير في الأفعى ‬ ‫وهو السم والأنياب.‬ ‫حسناً، هيا بنا.‬