Translation of "Şunu" in Arabic

0.016 sec.

Examples of using "Şunu" in a sentence and their arabic translations:

şunu sordu;

سألني،

Kes şunu!

أوقف ذلك

Durdur şunu.

أوقف ذلك

Kendine şunu sor:

اسألوا أنفسكم ،

Kendine şunu sor:

أسأل نفسك،

Ancak şunu öğrendim:

ولكن هذا ما اكتشفت:

Şunu aklınızda tutun:

بأخذ ذلك في عين الاعتبار،

Şunu düşünmeden edemedim:

ولم يسعْني التفكير إلا في أمر واحد:

Şunu da biliyorum;

ولكن إليكم ما أعرفه أيضًا:

Bize şunu soracak;

سوف تسألنا:

Şunu hayal edin:

تخيل هذا:

Ancak şunu düşünün,

لكن خذ بعين الاعتبار ما يحصل

Ve şunu duydum,

وسمعت:

Şunu anlamak zorundayız.

علينا أن نفهم شيئا.

şunu da yapmıştı

فعل ذلك

Kendinize şunu sorun:

إذاً اسألوا أنفسكم:

Şunu da söylemeliyim,

وعليّ أن أقول،

"Öğretmenimin şunu bilmesini istiyorum.

"أتمنى لو تعرف معلمتي

Örneğin biri şunu dediğinde:

إذا قال لك أي أحد ،

Sen kendine şunu soracaksın.

اسأل أنت نفسك.

Keşke ona şunu söyleyebilseydim

تمنيت لو أنني استطعت إخباره،

Priya şunu anlamamı sağladı,

وبريا جعلتني أفهم

İşte mesela şunu düşünmedik;

على سبيل المثال، لم نفكر في ذلك:

Şunu da öğrendik ki,

وتعلّمنا هذا.

Şunu söylemek için buradayım:

أنا هنا لأقول لكم:

Hatta şunu da söyleyebiliriz,

في الواقع، يمكننا أن نذهب إلى حد القول

O yüzden şunu unutmayın:

لذا تذكروا التالي:

İnsanlara şunu dedirtebilir miyiz:

هل نستطيع أن نجعل الناس تقول،

Şunu da bilmeliydim ki

وكان عليّ أن أعرف،

Şunu gördün mü, Jamal?

هل رأيت هذا يا جمال؟

Şimdi şunu bir hayal edin:

ولكن تخيلوا معي هذا المشهد للحظة.

Sizden şunu düşünmenizi rica ediyorum:

أريد أن أطلب منكم أن تفكروا بهذا:

Yani, mesela, sana şunu sorabilirim:

إذًا، على سبيل المثال، أنا قد أسألك:

Hepimize şunu haturlatmak istiyorum ki

أنا هنا لأذكرنا جميعاً

Şunu öğrendim ki duygusal stres

وقد تعلمت أن الإجهاد العاطفي

Şunu gerçekten söylemek isterim ki;

أريد قول ذلك حقاً:

Tamam, bu iyi. Şunu indirelim.

‫حسناً، هذا جيد.‬ ‫أنزل هذه.‬

şunu da söylememe izin verin:

اسمحوا لي أن أقول لكم هذا أيضا:

Yani şunu çok açıkça söyleyeyim,

دعوني أوضح هذا الأمر:

O asker bana şunu öğretti,

هذا الجندي، بسام علمني

Genç militanlara hep şunu söylerim,

للمناضلين الشباب، أقول دائماً

Ama yıllardır şunu anlatmaya çalışıyoruz;

ولكن لعقود، كنا نحاول لجعل القضية

Avrupa'da ki insanlar şunu söylüyor

يقول الناس في أوروبا

Hmm burada şunu çıkartabilir miyiz?

همم ، هل يمكننا إخراج هذا هنا؟

şunu belirtmekte de fayda var

من الجدير بالذكر أيضا

O insanlar konuştuğunda şunu diyebilin

عندما يتحدث هؤلاء الناس يمكنك أن تقول

Bazı kızlarımız da şunu söyler

تقول بعض فتياتنا أيضا

Yarasa1 isimli takipçimiz şunu söylemiş

قال متابعنا المسمى Bat1

Lütfen şunu yeniden tekrarlayabilir misin?

أيمكنك أن تكرر ما قلته من فضلك؟

''Eczacıya gideceksin ve şunu soracaksın.

قال: "ستذهب إلى الصيدلية، وستسأل هذا السؤال.

Son olarak şunu söylemek istiyorum,

أرغب في قول شيء أخير:

Bunu ya da şunu al.

خذ هذا أو ذاك.

Biz beyin hakkında konuşurken, şunu bilmelisiniz,

عندما نتحدث عن العقل، يجب عليك أن تعلم

Dizini bük, sonra şunu, sonra bunu.

أثني ركبتك ثم قم بهذا وذاك.

Ama şunu anlamalarını nasıl sağlarım bilemiyorum,

ولكنني لا أعرف كيف أجعلهم يفهمون

Sınırda insanlara her gün şunu söylüyoruz

ونقوم دائماً بإخبار الناس عند الحدود،

Yine bu çalışmada şunu gösterdik ki

وقد بَيَّنَا أيضًا في هذه الدراسة

Bu sakin, muhteşem hayvanlardan şunu öğrendim;

فتعلمت من تلك الحيوانات الهادئة الجميلة

Bütün deneyimsiz arkadaşlara şunu söylemek istiyorum:

كما قال الكاتب:

Sadece sözümüzü kesmeyin, bırakın artık şunu.

فقط توقفوا عن المقاطعة، توقفوا.

Mikrofonu eline alıyor ve şunu diyor:

يحملُ الميكرفون ويقول:

Bugün burada, şunu teklif etmek istiyorum:

أريد أن أقترح هنا، اليوم

Psikoloji şunu der: katılım yaratmak için

علم النفس يقول، من أجل خلق ارتباط،

Bu adam zamanında şunu da söylemişti

قال هذا الرجل في الوقت المناسب

İlhan Ozgoncu ismindeki arkadaşımız şunu söylemiş

قال صديقنا المسمى İlhan Ozgoncu

Cahil isimli bir izleyicimiz şunu söylemiş

قال جمهور يدعى Ignorant هذا

Gökhan Akdemir isimli takipçimiz şunu söylemiş

قال أتباعنا جوخان أكديمير هذا

Batıkan isimli takipçimiz ise şunu söylüyor

يقول تابعنا المسمى Batıkan هذا

Aslında kısacası Da Vinci şunu diyordu

في الواقع ، باختصار ، كان دافنشي يقول

Şunu unutmayın,bir şeyi bedavaya alamazsınız.

تذكر ، لا يمكنك شراء أي شيء مجانًا.

İkinci haftaya geldiğimizde şunu tavsiye etti:

وعندما جئنا للأسبوع الثاني، نصحني بالتالي:

Şunu hatırlayın; uzun süreli hafıza zaman alır

تذكر هذا الذكريات الطويلة الامد تأخذ وقتا.

Bir ekonomistim ve size şunu söyleyebilirim ki

لأنني اقتصادية، ويمكنني إخباركم،

Hepimizi hayatımızdaki erkeklere şunu sormaya davet ediyorum,

أنا أدعوا نفسي وإياكم جميعا أن نسأل الرجال في حياتنا عن أحوالهم

Peki ya şunu söyleseydim: “Şuradaki kasabayı görüyorsunuz.

لكن إن قلت لهم: "أترون تلك البلدة هناك؟

Ama çocuk beni şunu söyleyerek ikna etti,

ولكن الفتى أقنعني بقوله:

Ne yaptıklarına baktın ve sonra şunu buldun

لقد شاهدت ما يفعلونه، ومن ثَم وجدت ذلك الشئ،

Sistemde geçirdiğim onca yıldan şunu söyleyebilirim ki

لكن إليكم الشيء الذي أعرفه من عقود في هذا النظام:

Işte o arkadaşımız bize şunu yapmıyor mu?

ألا يفعل هذا الصديق لنا؟

Rıfat58 isimli bir arkadaşımız ise şunu söylemiş

قال صديق يدعى رفعت 58

- Bunu neden kabul etmiyorsun?
- Şunu kabul etsene.

لم لا تقبل بذلك؟

Hep yanındaydım ve oradaki profesyonellerden şunu rica ettim:

كنت دائمًا هناك محتجة لهؤلاء المختصين،

Bitirirken şunu söyleyeyim. Her karakterin bir hikâyesi vardır.

وكختام. أقول أنه لكل شخصية قصة.

Şunu biliyoruz ki, bu yeni bir şey değil.

ونحن نعلم أن هذا ليس أمرا جديدا

Şunu izninizle biraz dekorunuzu bozacağım ama bırakmak istiyorum.

إذا سمحتم، سأفسد الديكور قليلاً ولكن أريد ترك هذه.

Ortak ebeveynlik şunu der: Evet, ebeveynlikte fedakârlık vardır

تقول الأبوة المشتركة أنه بينما قد تتضمن الأبوة تضحيات، نعم،

Söylenenlere göre 39 yıllık karısı doktorlara şunu sordu:

يحكى أن زوجته البالغة من العمر 39 سنة سألت الأطباء قائلة:

Yani anlatmak istediğim şey, şunu anlatmak için geldim,

ولذلك ما أتيت هنا لقوله وبالتحديد سافرت إلى هنا لأقول

Fakat şunu bilmelisiniz ki bu çarpıcı bir örnek

لكن تعلمون أن هذا مثال مذهل

Çok seven bilir isimli bir takipçimiz şunu söylemiş

قال أحد متابعينا ، الذي يعرف الكثير

Şimdi bunları yaptıktan sonra, gerçekten şunu fark ettim:

الآن بعد فعل هذه الأشياء، في الحقيقة أدركت الآتي:

Ben iyiyim ama biraz daha ileri gidip şunu söyleyeyim,

حسناً ، فقد كنت بحال جيد، لكني أريد أن أواصل القول

Sonra bütün jüri üyeleri büyük deneyimimizle şunu yapmaya başladık;

ثم بدأ كل الحكام في التصفية بناءً على خبرتهم الكبيرة

Öğrencilere 20 dolar verip şunu söyleyecek kadar ileri gittiler:

وقد بلغوا الحد الذي منحوا فيه الطلاب عشرين دولارًا وقالوا:

Üstelik Amerikalı yetkililer ve Avrupalı yetkililer ise şunu söylüyor

علاوة على ذلك ، يقول المسؤولون الأمريكيون والمسؤولون الأوروبيون ذلك

O zaman buradan şunu çıkarabiliriz mesafe arttıkça zaman bükülür

ثم يمكننا الخروج من هنا ، مع زيادة المسافة ، ينحني الوقت

Şuan aranızdan bazıları şunu diyor; yahu hakikaten sahibi kim ?

البعض منكم يقول ذلك ؛ من هو المالك حقا؟